George Jordac: “Allah’ın nimetleri size göründügü zaman, sükürsüzlükleri bir kenara bırakın.”
Rahip: Ne güzel söylemis Ali! Isâ’nın cümlelerine ne kadar da benziyor!
George Jordac: Bütün peygamberlerin ve dünyada adalet pesinde kosanların sözleri Imam Ali’nin sözlerine benziyor. Bu yüzden ben yazdıgım kitabın adını “Adaletinin Sesi Imam Ali” koydum.
Rahip: Bugün, bu yüzden yanındayım, Ali hakkında daha fazla sey ögrenmek için. Öncelikle bana Ali’yi nasıl tanıyabilecegimi söyle. Seni, onun hakkında
Tükendi
Gelince Haber VerGeorge Jordac: “Allah’ın nimetleri size göründügü zaman, sükürsüzlükleri bir kenara bırakın.”
Rahip: Ne güzel söylemis Ali! Isâ’nın cümlelerine ne kadar da benziyor!
George Jordac: Bütün peygamberlerin ve dünyada adalet pesinde kosanların sözleri Imam Ali’nin sözlerine benziyor. Bu yüzden ben yazdıgım kitabın adını “Adaletinin Sesi Imam Ali” koydum.
Rahip: Bugün, bu yüzden yanındayım, Ali hakkında daha fazla sey ögrenmek için. Öncelikle bana Ali’yi nasıl tanıyabilecegimi söyle. Seni, onun hakkında kitap yazmaya iten sey nedir? Oysa sen de benim gibi bir Hristiyan’sın.
George Jordac gülümseyerek: Ilginçtir; tas ustası olan babam, evimizin kapısının üzerindeki tasa su sözü oymustu: “Lâ fetâ illa Ali, lâ seyfe illâ Zülfikâr.” Ailemizin bütün üyeleri Ali’ye âsıktı ve ben 12 yasımdan beri kardesimin gözetimi altında “Imam Ali Buyrugu/Nehcu’l-Belâga”yı okumaya basladım. Ali’nin konusmaları ve mektuplarından olusan olaganüstü, daha çok kutsal kitaplara benzeyen bir kitap. Nehcu’l-Belâga, beni Ali adlı okyanusla tanıstırdı ki bugüne kadar onun cazibesinden kurtulamadım.