70 yaşıma girdim. Uzun sayılacak bir yaşam süresidir bu. Ama bu süre boyunca yaşadıklarım büyük çoğunlukla hep gözümün önünde. Belki de güçlü bir belleğim olduğu için, belki de yaşadığım olaylar hep iz bırakacak türden olduğu için. Kim bilir? Öylesine ki, İkinci Dünya Savaşı’nın karartma geceleri, radyodan Hitler’in yükselen haykırışları, ekmek karnesi daha dün gibi... İnsan, çok sıkıldığı, bunaldığı anlarda içini dökecek, dertleşecek birini arar. Benim gibi yıllardır yazıp duran biri için böylesi bir dertleşmenin yazıya dökülmesi, sözlü olmasından daha kolay. En azında
Tükendi
Gelince Haber Ver70 yaşıma girdim. Uzun sayılacak bir yaşam süresidir bu. Ama bu süre boyunca yaşadıklarım büyük çoğunlukla hep gözümün önünde. Belki de güçlü bir belleğim olduğu için, belki de yaşadığım olaylar hep iz bırakacak türden olduğu için. Kim bilir? Öylesine ki, İkinci Dünya Savaşı’nın karartma geceleri, radyodan Hitler’in yükselen haykırışları, ekmek karnesi daha dün gibi... İnsan, çok sıkıldığı, bunaldığı anlarda içini dökecek, dertleşecek birini arar. Benim gibi yıllardır yazıp duran biri için böylesi bir dertleşmenin yazıya dökülmesi, sözlü olmasından daha kolay. En azından benim için öyle. Yüzlerinizi hiç görmemiş olsam da sizler benim dostlarımsınız. O nedenle sizlere dökmek istiyorum içimi, biraz sabır göstererek katlanmalısınız bana... Hem böylece bu kitapta yer alan yazıları yazan beni de biraz daha yakından tanımış olacaksınız böylece.