Bizans Tarihi ve Uygarlığı Merkezi’nden Cécile Morrisson yönetiminde yürütülen bu eşsiz çalışma, Doğu Roma veya tarihçilerin sonradan yakıştırdığı isimle “Bizans” İmparatorluğu’nun kuruluş dönemini anlatıyor. Bu Doğu imparatorluğu Batı’dan daha istikrarlı ve daha zengindir aslında ve Iustinanos’un Vandallar’dan Afrika’yı, Ostrogotlar’dan İtalya’yı ve Vizigotlar’dan İspanya’nın güneyini geri almasının da gösterdiği üzere, “Roma Birliği” fikrine hiçbir zaman sırtını çevirmemiştir. Bizans Dünyası üst başlığı altındaki üç ciltlik çalışmanın ilk cildi olan D
Tükendi
Gelince Haber VerBizans Tarihi ve Uygarlığı Merkezi’nden Cécile Morrisson yönetiminde yürütülen bu eşsiz çalışma, Doğu Roma veya tarihçilerin sonradan yakıştırdığı isimle “Bizans” İmparatorluğu’nun kuruluş dönemini anlatıyor. Bu Doğu imparatorluğu Batı’dan daha istikrarlı ve daha zengindir aslında ve Iustinanos’un Vandallar’dan Afrika’yı, Ostrogotlar’dan İtalya’yı ve Vizigotlar’dan İspanya’nın güneyini geri almasının da gösterdiği üzere, “Roma Birliği” fikrine hiçbir zaman sırtını çevirmemiştir. Bizans Dünyası üst başlığı altındaki üç ciltlik çalışmanın ilk cildi olan Doğu Roma İmparatorluğu 330-641, Konstantinopolis’in kuruluşundan (MS 330) Herakleios dönemi sonuna kadar (MS 641) geçen dönemi kapsıyor. Bu kitap bölümler halinde imparatorluğun Balkanlar’dan Mısır’a uzanan başlıca bölgeleri ve bu bölgelerin tarihsel, toplumsal, kültürel özellikleri üzerinde duruyor. Basit klişelerden kaçınarak yazılmış bu eser, Doğu Roma İmparatorluğu’nun hem refahının hem de MS 550’den itibaren yavaş yavaş gerileyişinin nedenlerini tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor. Arapların önce Suriye ve Filistin, daha sonra da Mısır’ı fethetmesiyle başlayan Orta-Bizans adı verilen gerileme dönemi ise, yine Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan, Claude Cheynet yönetimindeki Bizans İmparatorluğu 641-1204 adlı ikinci ciltte anlatılıyor. Angeliki Laiou ve Cécile Morrisson yönetimindeki Yunan İmparatorluğu ve Komşuları xııı. ve xıv. Yüzyıllar (1204-1453) adlı üçüncü cilt ise Bizans İmparatorluğu’nun son dönemini kapsıyor. Bütün bu çalışmalar arkeoloji, epigrafi, nümizmatik ve papiroloji bilgilerimizi sürekli tazelemekle kalmıyor, bu sayede varılan sonuçların geleneksel kaynaklarla birleştirilmesi suretiyle ulaşılan bilimsel sentez ise bize Bizans dünyasının siyasi ve askeri, dini, kültürel, iktisadi ve toplumsal tarihini yeniden gözden geçirme imkânı sağlıyor.