Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki uzun süreli "nişanlılık" sürecinde; ülkemizin tam üyeliğine karşı olan Avrupalı politikacıların öne sürdükleri en önemli neden Türkiye ve Türklerin Avrupa kamuoylarınca sevilmemesi oldu. Avrupalı politikacılar yıllarca Türkiye`ye "hayır" demenin bedellerini azaltabilmek amacıyla bu argümanı sık sık kullandı. Buna karşılık, Avrupa kamuoyunun kayda değer bölümünün Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne tam üyeliğine karşı olduğu bilinse de; bugüne kadar bu muhalefetin nedeninin "Türkiye`nin ve Türklerin sevilmemesi" olduğunu gösteren herhangi bir saha çalışması yapılmamıştı. Bunun ötesinde, 50 yıllık yolculuk sürecinde, Avrupalıların Türkiye ve Türkler hakkındaki algılarını ölçmeyi amaçlayan kapsamlı bir araştı
Tükendi
Gelince Haber VerTürkiye ile Avrupa Birliği arasındaki uzun süreli "nişanlılık" sürecinde; ülkemizin tam üyeliğine karşı olan Avrupalı politikacıların öne sürdükleri en önemli neden Türkiye ve Türklerin Avrupa kamuoylarınca sevilmemesi oldu. Avrupalı politikacılar yıllarca Türkiye`ye "hayır" demenin bedellerini azaltabilmek amacıyla bu argümanı sık sık kullandı. Buna karşılık, Avrupa kamuoyunun kayda değer bölümünün Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne tam üyeliğine karşı olduğu bilinse de; bugüne kadar bu muhalefetin nedeninin "Türkiye`nin ve Türklerin sevilmemesi" olduğunu gösteren herhangi bir saha çalışması yapılmamıştı. Bunun ötesinde, 50 yıllık yolculuk sürecinde, Avrupalıların Türkiye ve Türkler hakkındaki algılarını ölçmeyi amaçlayan kapsamlı bir araştırma çalışması da gerçekleşmedi. Herşey, Avrupa Birliği`nin bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki sınırlı çabalarına bağlı kılındı. Dolayısıyla, bugün de Avrupalı politikacıların söyleminde "aç aslan" işlevi gören kamuoylarının ne düşündükleri bilinmemekte ve sadece izlenimsel değerlendirmeler yapılmaktadır.