Yaradan`ın adıyla sözü daldır hokkaya
Söz var bir sandık altın, söz var gelmez okkaya
Ey ademoğlu nedir seni serkeş eyleyen?
Gelmedi mi gidişin haberini söyleyen?
Ötüşen bülbüllerin kesilince sadası
Kalmazmış gülzarının rengi ile nefhası
Sanma ki bu serencam daim neşve devşirir
Bazen şerbet sunarlar, bazen baldıran zehir
Gülistanın dembedem solduğunda anlarsın
Hazan yeli dalını yolduğunda anlarsın
Yoldur ömür dediğin; hanlar, duraklar çoktur
Ömür güzergahından göçmeyen kervan yoktur
Kah çöle düşer izin kah bir dağın başına
Ebr-i nisan karışır gözlerinin yaşına
Tek başına doğmuşsun, dört omuzda gidersin
Sanma ki sürüleri... Bir gölgeni güdersin!
Atlılar hücu
Tükendi
Gelince Haber VerYaradan`ın adıyla sözü daldır hokkaya
Söz var bir sandık altın, söz var gelmez okkaya
Ey ademoğlu nedir seni serkeş eyleyen?
Gelmedi mi gidişin haberini söyleyen?
Ötüşen bülbüllerin kesilince sadası
Kalmazmış gülzarının rengi ile nefhası
Sanma ki bu serencam daim neşve devşirir
Bazen şerbet sunarlar, bazen baldıran zehir
Gülistanın dembedem solduğunda anlarsın
Hazan yeli dalını yolduğunda anlarsın
Yoldur ömür dediğin; hanlar, duraklar çoktur
Ömür güzergahından göçmeyen kervan yoktur
Kah çöle düşer izin kah bir dağın başına
Ebr-i nisan karışır gözlerinin yaşına
Tek başına doğmuşsun, dört omuzda gidersin
Sanma ki sürüleri... Bir gölgeni güdersin!
Atlılar hücum eyler yalın kılıç nefere
Azıksız çıkılmazmış, dinle, seyr-ü sefere
Arsız kurtlar sürüye daldığında anlarsın
Kervan vurulup yolda kaldığında anlarsın