Dağılın evlere lakin sakın ha zulmetmeyin ahaliye!” diye uyardı Evliya. Kendisi de ardında yirmi kadar adam olduğu halde, “Gel” der gibi duran bir avlu kapısını argın kolları, yorgun ayaklarıyla itekledi. Avluya girenler, güç yetirebildikleri son ses kırıntıları ile “Ev sahibi” diye ünlediler. Adamdan eser yoktu ama bu avludaki on iki at neyin nesiydi, bir anlam vermeye uğraşırlarken bir kere daha bağırdılar.
Sabırları takatları tükenirken fedai kılıklı iki adam kılıç çekip önlerine atladı. Artlarından yetişenler de tüfeklerini, tabancalarını onlara doğrulttu. Evliya’nın ardındaki biçareler de silahlarına davra
Tükendi
Gelince Haber VerDağılın evlere lakin sakın ha zulmetmeyin ahaliye!” diye uyardı Evliya. Kendisi de ardında yirmi kadar adam olduğu halde, “Gel” der gibi duran bir avlu kapısını argın kolları, yorgun ayaklarıyla itekledi. Avluya girenler, güç yetirebildikleri son ses kırıntıları ile “Ev sahibi” diye ünlediler. Adamdan eser yoktu ama bu avludaki on iki at neyin nesiydi, bir anlam vermeye uğraşırlarken bir kere daha bağırdılar.
Sabırları takatları tükenirken fedai kılıklı iki adam kılıç çekip önlerine atladı. Artlarından yetişenler de tüfeklerini, tabancalarını onlara doğrulttu. Evliya’nın ardındaki biçareler de silahlarına davranınca Evliya ve mahdumları bunca birbirine doğrulmuş da öfkeli bakışan silahların arasında kalıverdi…