Bu kitapta, hayatının her devresinde kendisi kalarak, dürüstlükten ayrılmayan bir bürokrat, siyasetçi ve insan portresini bulacak, M. Zekai Özcan’ın yakın tarihe ilişkin anılarını okuyacaksınız.
Ana temada, siyasetçilerin, çalışma hayatının temel problemlerini çözmek yerine popülizmi seçerek Sosyal Güvenlik Kurumunu batıracak yollara nasıl saptıklarını göreceksiniz.
Bu yolculukta yolsuzluk peşinde, kendi ikbali için şov derdinde olan Bakanları isim isim yakinen tanıyacaksınız.
Tükendi
Gelince Haber VerOkuyacağınız, bir yüksek bürokratın, karakterli bir siyasetçinin yaşam öyküsüdür. M. Zekai Özcan, yoksul bir ailenin çocuğudur. Çocukluğu, öğrenciliği zorluklarla geçmiştir. Memuriyet hayatı, devlet imkânlarının yağmasına karşı verdiği zorlu mücadelenin örnekleriyle doludur. Sosyal sigorta sisteminin batırılışına giden süreci, kurum içinde genel müdürlüğe kadar yükselen kariyerinde her kademede yaşamıştır. SSK Genel Müdürlüğü’nden siyasete geçişi, devletin tepesindeki bozulmayı da yakinen gözlemlemesine vesile olmuştur. Bu gözlemi ve gözettiği ülke çıkarları, kendisinin Ak Parti’nin en kuvvetli olduğu dönemde Milletvekilliğinden istifasını getirmiştir. Meclis’te, 2008’de başkanı olduğu komisyonda Sosyal Sigorta Sisteminin düzeltilmesi için gösterdiği gayret ve getirdiği düzenlemeler, daha önce yapılmamış reformlardır. Ancak 2023’e kadar kısa zamanda, bu sistem de, siyasi iktidarca rayından çıkarılmıştır. M. Zekai Özcan, kitabında, primli sigorta sistemlerinde olması gereken nimet- külfet denge eşitliği yok sayılarak Emeklilik Sigortası’nın; imtiyazlı sınıflar yaratıp sistemin paralı – pahalı hale getirilmesiyle de, Genel Sağlık Sigortası’nın; nasıl bozulduğunu sebepleriyle ortaya koymaktadır. Yine M. Zekai Özcan, dünyada bir benzerine rastlanmayacak bir siyasi çıkarcılıkla, gelecek nesillerin refahını çalma pahasına, 5.3 milyon EYT’li sigortalıya çok genç yaşta emekli olma hakkı verilerek de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tam anlamıyla batırıldığını net bir şekilde rakamlarla açıklamaktadır. Galeati Yayıncılık Özcan, bürokraside ve siyasette iyiye ve doğruya hücum edilirken, adam kayırmanın, rüşvetin, yalan talanın, iftiranın sıradanlaştırıldığına dikkat çekmekte, çoğu siyasetçinin tek derdinin sadece şahsi çıkarı olduğunu ve daha vahimi de bunu gerçekleştirmek için bütün kutsallarımızı siyaset aracı olarak nasıl kullandıklarını, yaşanmış örnekleriyle okuyucuya sunmaktadır. Bu kitapta, hayatının her devresinde kendisi kalarak, dürüstlükten ayrılmayarak çalışmış bir bürokrat, siyasetçi ve insan portresini bulacaksınız.