Çağdaşlaşma için gerekli görüldüğünden planlı sanayileşmeye öncelik verilir. Bu dönemde kurulan fabrikalar, üretim tesisi olmanın yanında sosyal, kültürel, sportif faaliyetlerle de çevrelerini aydınlatır. Sermaye birikiminin yetersizliği ve millîleştirmeler nedeniyle Türkiye’ye özgü bir devletçilik modeli oluşur. Uygulanan devletçilik politikası, kimilerince özel kesimin yaşam alanını kısıtladığı, kimilerince de kamu eliyle kişiler zengin edildiği gerekçesiyle eleştirilir. Dönemin en önemli gelişmelerinden biri kapitülasyonlara son verilmesidir. Yabancılar, artık Osmanlı Devlet
Tükendi
Gelince Haber VerÇağdaşlaşma için gerekli görüldüğünden planlı sanayileşmeye öncelik verilir. Bu dönemde kurulan fabrikalar, üretim tesisi olmanın yanında sosyal, kültürel, sportif faaliyetlerle de çevrelerini aydınlatır. Sermaye birikiminin yetersizliği ve millîleştirmeler nedeniyle Türkiye’ye özgü bir devletçilik modeli oluşur. Uygulanan devletçilik politikası, kimilerince özel kesimin yaşam alanını kısıtladığı, kimilerince de kamu eliyle kişiler zengin edildiği gerekçesiyle eleştirilir. Dönemin en önemli gelişmelerinden biri kapitülasyonlara son verilmesidir. Yabancılar, artık Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi çeşitli ekonomik ve hukuki ayrıcalıklarını sürdüremeyecektir. Aşar gibi çiftçiyi ezen ve adil olmayan bir vergi uygulamadan kaldırılmış olsa da yine bu dönemde yürürlüğe koyulan varlık vergisi ve toprak mahsulleri vergisi, vergi tekniği ve vergi adaleti açısından eleştirilecek malî yükümlülüklerdir. Osmanlı Devleti’nde hesapsız kamu harcamalarının neden olduğu borçlanmaların yarattığı ekonomik ve siyasi sorunları yaşayarak gören yöneticiler “denk bütçe” ilkesine özel bir önem verseler de bir dönem bu ilkeye bağlı kalınmadığı görülür. Türkiye Cumhuriyeti, geri kalmış bir ekonomi devir aldığı gibi Osmanlı Devleti’nden kalan borçları da öder.