“...inanırsan vardır, inanmazsan yoktur.”
Ayşegül Sönmez, güncel sanatın ve postmodern olanın akıbetinden sanat ürününün-emeğinin değerine, işlevine, niteliğine ve hatta “yenilebilirliğine” uzanan geniş bir çerçevede, “Yoksa artık her şey bir fikirden mi ibaret?” diye düşünenlere rehberlik ediyor. Çağdaş Sanat Var Mı? üreterek, izleyerek ya da paylaşarak sanata taraf olan herkesin kafasını kurcalayan otuz önemli soruyla çalıyor okurun kapısını; bu alandaki imkânları ve imkânsızlıkları cesur bir yaklaşımla tartışmaya açıyor.
Herkes muzun sanat olup olmadığını tartışmakla kalmıyor,
<Tükendi
Gelince Haber Ver“...inanırsan vardır, inanmazsan yoktur.”
Ayşegül Sönmez, güncel sanatın ve postmodern olanın akıbetinden sanat ürününün-emeğinin değerine, işlevine, niteliğine ve hatta “yenilebilirliğine” uzanan geniş bir çerçevede, “Yoksa artık her şey bir fikirden mi ibaret?” diye düşünenlere rehberlik ediyor. Çağdaş Sanat Var Mı? üreterek, izleyerek ya da paylaşarak sanata taraf olan herkesin kafasını kurcalayan otuz önemli soruyla çalıyor okurun kapısını; bu alandaki imkânları ve imkânsızlıkları cesur bir yaklaşımla tartışmaya açıyor.
Herkes muzun sanat olup olmadığını tartışmakla kalmıyor,
yeni hamlelerde bulunuyordu. Her yer muzdu. Her yer koli bandıydı. Her ne satıyorsan koli bandıyla duvara yapıştırarak satmak bir reklam stratejisine dönüşmüştü. Cattelan, pisuvarın bir hazır nesne olduğunu unutuşumuza küfürler savuracak, hazır nesne üreten dev bir makine yaratmıştı adeta.