Globalizm ve postmodernizm tartışmalarından ayrı düşünülemeyecek kültürler-ararası tiyatro dünyada son kırk yıldır etkisini sürdürmektedir. Artık klasik bir oyundan, yerli bir yapıma dek, kültürlerararası eğilim kendini göstermektedir. Öte yandan ülkemizde, uluslararası yapımlarla kültürlerarası tiyatronun arasındaki farkın altını çizemeyen bir kavram karmaşası yaşanmaktadır. Bu incelemede Peter Brook, Eugenio Barba ve Robert Wilson gibi 20. yüzyıl tiyatrosunda mihenk taşı olmuş üç yönetmenin kültürlerarası çalışmaları incelenecektir. Süreç içinde kültürlerarası tiyatronun izleyicisini yiti
Tükendi
Gelince Haber VerGlobalizm ve postmodernizm tartışmalarından ayrı düşünülemeyecek kültürler-ararası tiyatro dünyada son kırk yıldır etkisini sürdürmektedir. Artık klasik bir oyundan, yerli bir yapıma dek, kültürlerararası eğilim kendini göstermektedir. Öte yandan ülkemizde, uluslararası yapımlarla kültürlerarası tiyatronun arasındaki farkın altını çizemeyen bir kavram karmaşası yaşanmaktadır. Bu incelemede Peter Brook, Eugenio Barba ve Robert Wilson gibi 20. yüzyıl tiyatrosunda mihenk taşı olmuş üç yönetmenin kültürlerarası çalışmaları incelenecektir. Süreç içinde kültürlerarası tiyatronun izleyicisini yitirmeye baş-layan "ölümcül tiyatro"ya nasıl bir altenatif getirdiği, kalıpları kırmada Batılı tiyatro formlarının kullanımının ne gibi konfigürasyonlar yarattığı, "gerekli" tiyatroya ulaşmada bir adım olup olamayacağı ve tiyatroda evrensel bir dil arayışının ne derece mümkün olacağı soruları üzerinde durulacaktır. Bu kitap inanılmaz genişlikte bir konuya toparlayıcı bir başvuru kaynağı olabilmek amacıyla kaleme alınmıştır. Yalnız teoriyle uğraşanlara değil, tiyatronun pratiğinden gelenlere de yeni kapılar açabilmesini umuyoruz.