Bu kitap, aramızda yaşayan nevrotik kişiliğin kendisini harekete geçiren çatışmalar, kaygıları, ıstırapları ve diğerleri ile ilişkisinde olduğu kadar kendi içinde de deneyimlediği pek çok sorunla beraber isabetli bir tasvirini çıkarıyor. Burada nevrozların özel bir biçimiyle ilgilenilmiyor, bundan ziyade günümüzün nevrotik kişiliklerinin şu ya da bu şekilde genel olarak yinelenen tipik özelliklerine yoğunlaşıyor. Kitap yalın bir dilde yazılmıştır ve netlik uğruna açıklamaları çok fazla dallandırıp budaklandırmaktan kaçınmış. Tüm psikolojik sorunların istisnasız olarak çapraşık ve örtük oldukları
Tükendi
Gelince Haber Ver"...Freud ve analistlerin çoğu, temel vurguyu analiz işinin ya dürtünün cinsel kökenlerin (mesela belirli erojen bölgelerin) ya da tekrarlandığı düşünülen bir çocukluk örüntüsünün keşfedilmesiyle tamamlanabileceği üzerine yapmıştır. Nevrozun çocukluğa inmeden anlaşılmasının imkânsızlığını kavrasam da tek yönlü kullanılan genetik yaklaşımın meseleyi açıklamaktan çok karmaşık hale getirdiğine inanıyorum, bu durumda var olan bilinçdışı eğilimler, bunların işlevleri ve dürtüler, korkular ve savunma mekanizmaları gibi diğer mevcut eğilimlerle olan ilişkisi ihmal edilmiş olur. Genetik anlayış ancak işlevsel anlayışa yardımcı olduğunda kullanışlıdır.
Genel olarak bir kültür dâhilindeki bireylerin aynı sorunlarla yüzleşmek zorunda kalması, bu sorunların o kültürdeki özel yaşam koşulları tarafından yaratıldığı sonucunu ortaya çıkarır. Bunların “insan doğasında” yaygın olan sorunları temsil etmemesi, diğer kültürlerdeki harekete geçirici güç ve çatışmaların bizimkinden farklı olduğu gerçeği ile desteklenir.
Böylelikle çağımızın nevrotik kişiliğinden bahsederken sadece ortak temel özellikleri olan nevrotik bireyleri değil, bu temel benzerliklerin zamanımız ve kültürümüzde bulunan zorluklar tarafından üretilmesini kastediyorum. Sosyolojik bilgim yettiğince kültürümüzdeki hangi sıkıntıların ruhsal çatışmalarımızın müsebbibi olduğunu göstermeye çalışacağım."
Karen Horney