Weimar Cumhuriyeti’nin zengin sinemasal tarihinin artık klasikleşmiş bir incelemesi olan Caligari’den Hitler’e Princeton Üniversitesi yayınları tarafından ilk olarak 1947’de yayımlandı. Walter Benjamin’in ve Theodor Adorno’nun entelektüel çevresinden ve önde gelen bir film eleştirmeni olan Siegfried Kracauer sinema estetiği, Weimar döneminde Almanların yaygın psikolojik durumu ve bu dönemin gelişen toplumsal ve politik gerçekliği arasındaki bağlantıları incelemede yeni bir zemin oluşturuyor. Kracauer’in hem Dr. Caligari’nin Muayenehanesi, M, Metropolis ve Mavi Melek gibi Alman sinemasının ilk dönem klasiklerini hem de daha sıradan filmleri inceley
Tükendi
Gelince Haber VerWeimar Cumhuriyeti’nin zengin sinemasal tarihinin artık klasikleşmiş bir incelemesi olan Caligari’den Hitler’e Princeton Üniversitesi yayınları tarafından ilk olarak 1947’de yayımlandı. Walter Benjamin’in ve Theodor Adorno’nun entelektüel çevresinden ve önde gelen bir film eleştirmeni olan Siegfried Kracauer sinema estetiği, Weimar döneminde Almanların yaygın psikolojik durumu ve bu dönemin gelişen toplumsal ve politik gerçekliği arasındaki bağlantıları incelemede yeni bir zemin oluşturuyor. Kracauer’in hem Dr. Caligari’nin Muayenehanesi, M, Metropolis ve Mavi Melek gibi Alman sinemasının ilk dönem klasiklerini hem de daha sıradan filmleri inceleyen bu öncü kitabının baskısı hiç bitmemiştir. İlk yayımlanışından elli yıldan fazla süre sonra bugün bu kitabın hoş bir şekilde tasarlanmış ve tamamen yeni baskısı Kracauer’i 21. yüzyılda yeniden gündeme getiriyor. Sinema araştırmacısı Leonardo Quaresima, Kracauer’i saygılı ama eleştirel bir giriş içinde bağlama yerleştiriyor ve kitabı yeni bir kaynakça ve ilk baskıya sızan yanlışlar listesiyle güncelliyor. Bu kitap sinema tarihçileri, sinema kuramcıları ya da Alman sineması konusunda amatör olanlar için vazgeçilmez bir eserdir. "Kracauer’in modern sinema tarihyazımının tartışmasız bir klasiği olan Caligari’den Hitler’e adlı çalışmasının filmleri tarihle ve toplumla ilişkilendirme tarzımız üzerinde büyük bir etkisi oldu. Kracauer kolektif psikoloji ve Alman ruhu gibi tartışmalı kavramları kullanmaktan korkmasa da, Weimar dönemi filmlerini faşizmin ortaya çıkışının habercileri olarak verimli bir şekilde okuması bugün bile yankılanıyor. Leonardo Quaresima’nın merak uyandıran ve bilgilendirici giriş yazısı Kracauer’in projesini hem kendi tarihsel dönemi içine hem de günümüze yerleştirmede eleştirel bir tutum alıyor." -Anton Kaes-University of California, Berkeley