Yaşadığımız coğrafya bir soykırım coğrafyası. 1915 soykırımını gerçekleştiren ittihatçı zihniyet tarafından kurulmuş bir cumhuriyet burası…
İttihatçı yapı tarafından oluşturulan bir resmî ideoloji, yaşamın her alanını belirlemiş durumda. Öyle ki, bu coğrafyada iktidar ya da muhalefet olan tüm kesimler, aynı ittihatçı kaynaktan beslenmişler ve beslenmeye devam ediyorlar.
Yaratılan resmî ideolojinin kırmızı çizgileri var. Bunlar Kürt ve Kürdistan meselesi, Ermeni Soykırımı, daha sonra Kıbrıs, antidemokratik laiklik anlayışı ve benzeri konular, her zaman resmî ideolojinin kırmızı çizgilerini oluşturmuş.
Tükendi
Gelince Haber VerYaşadığımız coğrafya bir soykırım coğrafyası. 1915 soykırımını gerçekleştiren ittihatçı zihniyet tarafından kurulmuş bir cumhuriyet burası…
İttihatçı yapı tarafından oluşturulan bir resmî ideoloji, yaşamın her alanını belirlemiş durumda. Öyle ki, bu coğrafyada iktidar ya da muhalefet olan tüm kesimler, aynı ittihatçı kaynaktan beslenmişler ve beslenmeye devam ediyorlar.
Yaratılan resmî ideolojinin kırmızı çizgileri var. Bunlar Kürt ve Kürdistan meselesi, Ermeni Soykırımı, daha sonra Kıbrıs, antidemokratik laiklik anlayışı ve benzeri konular, her zaman resmî ideolojinin kırmızı çizgilerini oluşturmuş.
Bizler bu kırmızı çizgiler içinde yaşamaya, bu kırmızı çizgilerin belirlediği kapsam dışına çıkmadan düşünmeye zorlanmış bir toplumuz.
O nedenle resmî ideolojinin kırmızı çizgileri dışına çıkan her tarih yazımı, her ekonomi yazımı, yaşamın tüm alanlarına yayılan ihlallere yönelik her türlü yazım ve anlatım son derece değerli.
Dolaysıyla Botan Kasırga’nın yapmış olduğu bu çalışmayı son derece önemli buluyorum. İnsanları özellikle gençleri, bize dayatılan resmi anlayışın dışında düşünmeye ikna etmek, yeni görüşler sunmak, her şeyden önce merak etmeyi öğretmek son derece önemli.
Bu nedenle de daha öncekiler gibi, benzeri alanlarda yazanlar gibi, Botan Kasırga’nın yaptığı bu çalışmanın ön açıcı, ufuk açıcı olacağına inanıyorum.
Av. Eren Keskin