Günümüzde yoğunlaşan siyasal kutuplaşmanın araçlarından biri de 28 Şubat’tır. Kutuplaşmanın kültür kampları üzerinden devam etmesi 28 Şubat`a karşı soğukkanlı bir değerlendirme yapılmasının önüne geçmektedir. Üzerinden çeyrek asır geçmesine karşın bu sürecin sonuçları, kazananları, kaybedenleri ve failleri üzerine tarafgir olmayan çalışma sayısı yok denecek kadar azdır. Var olan çalışmalar da tüm bu süreci TSK ve RP arasına sıkıştırmaktadır. Dolayısıyla sürecin diğer partilerinin bu dönemdeki tutumları, tutumlarının yerel ve küresel konjonktürden kaynaklı nedenleri ile 28 Şubat dönemindeki tutum
Tükendi
Gelince Haber VerGünümüzde yoğunlaşan siyasal kutuplaşmanın araçlarından biri de 28 Şubat’tır. Kutuplaşmanın kültür kampları üzerinden devam etmesi 28 Şubat`a karşı soğukkanlı bir değerlendirme yapılmasının önüne geçmektedir. Üzerinden çeyrek asır geçmesine karşın bu sürecin sonuçları, kazananları, kaybedenleri ve failleri üzerine tarafgir olmayan çalışma sayısı yok denecek kadar azdır. Var olan çalışmalar da tüm bu süreci TSK ve RP arasına sıkıştırmaktadır. Dolayısıyla sürecin diğer partilerinin bu dönemdeki tutumları, tutumlarının yerel ve küresel konjonktürden kaynaklı nedenleri ile 28 Şubat dönemindeki tutumlarının kendileri açısından politik çıktıları gözden kaçmaktadır.
İşte bu çalışma, sürecin birer aktörü olan ANAP, CHP, DSP, DYP, MHP, RP ve TSK üzerinden ve tüm bu aktörlerin birbirleriyle olan ilişkilerine dayanarak Türk siyasal hayatı literatürüne soğukkanlı, analitik ve tarafsız bir katkı sunmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma, aynı zamanda, günümüzdeki kutuplaşmanın anlaşılması için aktörler üzerinden bir değerlendirme sunmaktadır.