Sait Faik bir yazısında Osman Cemal Kaygılı’nın Çingeneler’ini bir “şaheser” olarak değerlendirerek bu romanın okudukça kendisini şaşırttığını, sayfalarını çevirdikçe içini hüzün ve sevincin doldurduğunu belirtir. Osman Cemal Kaygılı neredeyse “belgeselci” tutumuyla kaleme aldığı romanında okuru, Çingenelerin gündelik hayatına dair renkli ve zevkli bir yolculuğa çıkarır. Bu yolculukta akıcı bir dil, renkli tasvirler ve kıvrak bir üslup roman boyunca eşlik eder okura. Edebiyat tarihimizde Çingenelerin hayatına eğilen ilk roman olan Çingeneler, ele alınan figürlerin derinlemesine tahlilleriyle de dikkat çeken b
Tükendi
Gelince Haber VerSait Faik bir yazısında Osman Cemal Kaygılı’nın Çingeneler’ini bir “şaheser” olarak değerlendirerek bu romanın okudukça kendisini şaşırttığını, sayfalarını çevirdikçe içini hüzün ve sevincin doldurduğunu belirtir. Osman Cemal Kaygılı neredeyse “belgeselci” tutumuyla kaleme aldığı romanında okuru, Çingenelerin gündelik hayatına dair renkli ve zevkli bir yolculuğa çıkarır. Bu yolculukta akıcı bir dil, renkli tasvirler ve kıvrak bir üslup roman boyunca eşlik eder okura. Edebiyat tarihimizde Çingenelerin hayatına eğilen ilk roman olan Çingeneler, ele alınan figürlerin derinlemesine tahlilleriyle de dikkat çeken bir eserdir. “Yalnız bir mesele var ki, eğer bu Sulukuleli kerizciler, yani
çalgıcı, şarkıcı ve oyuncular üzerlerinde biraz uğraşılacak, onlara biraz yol gösterilecek, kendilerine nota, usul filan
öğretilecek ve sazlarının arasına flüt, viyolonsel, korna filan ilave edilecek olursa bunlardan çok şey beklenebilir. Hani diyebilirim ki, kendileri iyi çalıştırılacak olursa, yakında bunlardan da İstanbul’da yepyeni bir Çigan orkestrası, bir Çigan filarmonisi, bir Çigan fanfarı elde edilebilir.”