Elinizdeki bu kitap, Çin’in ünlü uluslararası strateji uzmanı Wang Yiwei tarafından kaleme alındı. Wang Yiwei oldukça açık ve anlaşılır kavramlarla, Çin’in neden eski İpek Yolu’nu canlandırmak istediğini ve bu stratejinin yeni içeriklerini tartışıyor. İpek yolu insanlara sadece karayollları üzerinden yapılan eski uluslararası ticareti çağrıştırıyor, deniz yolları üzerinden gelişen büyük ticaret akımları gözlerden kaçıyor: Bu nedenle Çin bu yeni proje ile İpek Yolu’nun deniz güzergahı üzerindeki ülkelerle ekonomik ve ticari alışverileri geliştirmeyi içeren bir kavram ortaya attı.
Çin göz kamaştırıcı kalkınmasını Batılı ülkelerin yayılmacı yolunun dışında bir yoldan gerçekleştirmeye başladı, dünyanın az gelişmiş ülkelerinden ucuz kay
Tükendi
Gelince Haber VerElinizdeki bu kitap, Çin’in ünlü uluslararası strateji uzmanı Wang Yiwei tarafından kaleme alındı. Wang Yiwei oldukça açık ve anlaşılır kavramlarla, Çin’in neden eski İpek Yolu’nu canlandırmak istediğini ve bu stratejinin yeni içeriklerini tartışıyor. İpek yolu insanlara sadece karayollları üzerinden yapılan eski uluslararası ticareti çağrıştırıyor, deniz yolları üzerinden gelişen büyük ticaret akımları gözlerden kaçıyor: Bu nedenle Çin bu yeni proje ile İpek Yolu’nun deniz güzergahı üzerindeki ülkelerle ekonomik ve ticari alışverileri geliştirmeyi içeren bir kavram ortaya attı.
Çin göz kamaştırıcı kalkınmasını Batılı ülkelerin yayılmacı yolunun dışında bir yoldan gerçekleştirmeye başladı, dünyanın az gelişmiş ülkelerinden ucuz kaynak ve zenginlikler aktararak kalkınmaya karşı çıkan bir yol izlemek, Çin’in kaçınılmaz tarihi tercihidir. Çünkü, Çin 19. yüzyıldan itibaren Batılıların askeri ve siyasi müdahalelerinin hedefi oldu ve ekonomik kaynakları acımasız bir biçimde yağmalandı. Çin, kendisine yapılmasını istemediği şeylerin, başkalarına yapılmasına da karşı çıkıyor.
2007-2008 dünya ekonomik krizi dünya ekonomisinin bir çok açık zaafını ortaya serdi ve bir avuç gelişmiş ülkenin dışındaki çok sayıda ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınmada karşı karşıya kaldığı dar boğazları ve açmazları daha net bir biçimde ortaya çıkardı. Bu durumu gerçekçi bir şekilde değerlendiren Çin liderleri hem Çin’in ekonomik gereksinimlerine hem de kara ve deniz yolları üzerindeki gelişmekte olan ülkelerin ekonomik gereksinimlerini dikkate alan bir proje ortaya attı. Bu projenin en değerli öğesi kazan-kazan işbirliğini vurgulamasıdır. Burada sadece iki taraflı kazan-kazan değil çok taraflı bir kazan-kazan hedefi öne çıkartılmıştır. Çin’in ortaya attığı bu proje dünyanın hiç bir ülkesini dışlamayan kolektif bir ekonomik kalkınma modeli öngörüyor. Özellikle, Çin’e komşu olan Hindistan, Pakistan, Vietnam, Rusya, Japonya ve Avrupa ülkelerinin bu projeye katkıları önemseniyor, şimdiden dört Avrupa ülkesi—Yunanistan, Lüksemburg, İtalya, İsviçre—Rusya, Pakistan ve Vietnam bu projeye destek veren anlaşmalara imzalarını koydular. Kurulan ortak kalkınma bankasına şimdiden 100 ülke ortak oldu.
Küreselleşme, bir kaç kişinin, şu veya bu ülkenin *keşfettiği* soyut bir buluş değildir, bu ekonomik gelişmenin ileriye doğru nesnel trendidir. Ekonomik küreselleşmenin, çok sayıda dünya ülkesine ve halklarına getirdiği sıkıntılar, dünya ekonomisine egemen olan güçlerin kendi dar çıkarlarını öne çıkarmalarının bir sonucudur, eskimiş bencil küreselleşme mantığına yol açan işte bu güçler dengesidir. İyimserlikle konuşmak gerekirse, bu güçler dengesinin değişmesi kaçınılmazdır ve kazan-kazan mantığının egemen olduğu yeni bir ekonomik küreselleşme şimdiden doğmaktadır. Çin’in Yeni İpek yolu projesi gelişmekte olan ülkelerin hep birlikte bu hedefe giden yolda ortak çabalarından sadece bir tanesidir. Wang Yiwei’in bu değerli eseri Türkiye okurlarına Yeni İpek Yolu projesini daha gerçekçi bir şekilde tartışma olanağı sunacaktır.