“1884 kânûn-i evvelinin 2’sinde, Üsküp’te İshâkıye Mahallesi’nde; büyük vâlidem Âdile Hanım’ın konağında, bu evin cepheye doğru sağ tarafındaki arka odada, sabaha karşı doğmuşum. Sali günü imiş. Üsküp’e o gün nâdir görülür bir kar yağmış.”
Yahya Kemal, hâtıra yazmak konusunda çok hassastır. Ona göre hâtıra edebiyatı başkalarına söylenecek değerde sözler barındırmalı; mühim, faydalı ve çok doğru olmalıdır. Hâtıra yazarı, söylenmesi fikir, sanat ve tarih dünyasını aydınlatacak, acı ve tatlı hakikatleri, bütün doğruluğu, si
Tükendi
Gelince Haber Ver“1884 kânûn-i evvelinin 2’sinde, Üsküp’te İshâkıye Mahallesi’nde; büyük vâlidem Âdile Hanım’ın konağında, bu evin cepheye doğru sağ tarafındaki arka odada, sabaha karşı doğmuşum. Sali günü imiş. Üsküp’e o gün nâdir görülür bir kar yağmış.”
Yahya Kemal, hâtıra yazmak konusunda çok hassastır. Ona göre hâtıra edebiyatı başkalarına söylenecek değerde sözler barındırmalı; mühim, faydalı ve çok doğru olmalıdır. Hâtıra yazarı, söylenmesi fikir, sanat ve tarih dünyasını aydınlatacak, acı ve tatlı hakikatleri, bütün doğruluğu, siyahlığı ve beyazlığıyla kaleme almak mecburiyetindedir. Bu sebeple de Yahya Kemal, hâtıralarını derin bir itinayla yazmış ve bu hâtıralarında şiirimiz, sanatımız, millî ve sosyal hayatımız ve yakın tarihimiz için çok aydınlatıcı bilgiler vermiştir.