Hayati öneme sahip bir savaş esnasında Japon bir komutan, askerlerinin sayısının düşmanlarınkine oranla çok daha az olmasına rağmen saldırıya geçmeye karar verir. Ancak ordusunun kazanacağına olan güveni tamdır. Fakat, askerleri zafer konusunda emin olmamakla beraber, oldukça kaygılı ve tedirgindir. Komutan kendince zeki bir plan yapar. Askerleriyle savaş meydanına doğru yürürken, yol kenarındaki bir mabette durup, hep birlikte dua ederler. Komutan cebinden bozuk bir para çıkararak askerlerine seslenir. ‘Şimdi yazı-tura atacağız. Eğer tura gelirse, biz kazanacağız, ama eğer yazı gelirse kaybedeceğiz, kaderimiz böylece ortaya çıkacak’ der. Bozuk parayı havaya atar; herkes merak ve sabırsızca paranın yere düşmesini bekler. Bozuk para tura
Tükendi
Gelince Haber VerHayati öneme sahip bir savaş esnasında Japon bir komutan, askerlerinin sayısının düşmanlarınkine oranla çok daha az olmasına rağmen saldırıya geçmeye karar verir. Ancak ordusunun kazanacağına olan güveni tamdır. Fakat, askerleri zafer konusunda emin olmamakla beraber, oldukça kaygılı ve tedirgindir. Komutan kendince zeki bir plan yapar. Askerleriyle savaş meydanına doğru yürürken, yol kenarındaki bir mabette durup, hep birlikte dua ederler. Komutan cebinden bozuk bir para çıkararak askerlerine seslenir. ‘Şimdi yazı-tura atacağız. Eğer tura gelirse, biz kazanacağız, ama eğer yazı gelirse kaybedeceğiz, kaderimiz böylece ortaya çıkacak’ der. Bozuk parayı havaya atar; herkes merak ve sabırsızca paranın yere düşmesini bekler. Bozuk para tura gelmiştir. Askerler zafer kazanmışçasına sevinirler ve kendilerine olan güvenlerini toplamışlardır. Bu öz güvenle ve coşkuyla düşmana saldırırlar; ve savaşı kazanırlar. Zaferin sonucunda bir subay, komutanının yanına gelerek onun kehanetini takdir edercesine, ‘Kimse kaderi değiştiremez’ der. Komutan da bu subayına ‘haklısın’ der, iki tarafı da tura olan parayı göstererek!... Bu hikayede de anlatıldığı gibi, özgüvenin hayattaki başarılarımızla paralel olarak örtüştüğünü ve birbirini tamamladığını, gözden kaçırılmaması gerektiğini bilmekteyiz artık. Özgüven kazanma süreci, yaşamın önemli zorlukları ile başa çıkma gücüne sahip ve mutlu olmaya layık bir kişi olma deneyimidir. Özgüven insana güç verir, enerjisini artırır ve daha fazla çaba göstermeye özendirir. Bizim bu yaklaşımımıza bağlı olarak, yetiştireceğimiz çocuklarımız da özgüveni tam, ayakları yere basan birer birey olma yolunda mesafe katedeceklerdir. Günümüzde, ailelerin çocukları adına düşündükleri ağitim anlayışı oldukça farklı bir boyut kazanmaktadır. Yeni yaşam tarzının gereklilikleri, yeni öğretim yöntemlerinin gelişimi, ailelerin değişen profilleri vb. pekçok etken dahilinde gelişim gösteren bu süreç, çocuğun etkin bir şekilde eğitilmesi gerekliliğini kaçınılmaz kılıyor. Bunu sağlayan temel unsur ise, ilk aylardan itibaren özgüven olmaktadır. Elinizdeki kitap, etkili çocuk eğitimi ve özgüven konusunda, önemli, yapılandırıcı bilgiler içermekle beraber, oldukça sade bir dile yazılmış ve ebeveynlere gereksinimleri olan bilgileri fazlasıyla sunacaktır.