Doğduğumda Cumhuriyet 12 yaşındaydı. Çok geçmedi, 2. Dünya Savaşı başladı. Ekmeğin, şekerin, amerikan bezinin karneyle verildiği yıllar. Çayı kuru üzümle içerdik, mevlitlerde, katılanlara mevlit şekeri değil, külah içine doldurulmuş kuru üzüm dağıtırlardı. Yoksul ama yine de güler yüzlü insanların yaşadığı dönemlerdi. İşte o günlerden bu günlere gelen bir hayat benimkisi. Okul yılları, ardından akademi, mezun olduktan sonra asistan olarak akademide kalmam, hayatımın köşe başlarıydı. Bugün hem ülke olarak, hem Eskişehir olarak, hem de kendi adıma Cumhuriyet`e ve Mustafa Kemal Atatürk`e borç
Tükendi
Gelince Haber VerDoğduğumda Cumhuriyet 12 yaşındaydı. Çok geçmedi, 2. Dünya Savaşı başladı. Ekmeğin, şekerin, amerikan bezinin karneyle verildiği yıllar. Çayı kuru üzümle içerdik, mevlitlerde, katılanlara mevlit şekeri değil, külah içine doldurulmuş kuru üzüm dağıtırlardı. Yoksul ama yine de güler yüzlü insanların yaşadığı dönemlerdi. İşte o günlerden bu günlere gelen bir hayat benimkisi. Okul yılları, ardından akademi, mezun olduktan sonra asistan olarak akademide kalmam, hayatımın köşe başlarıydı. Bugün hem ülke olarak, hem Eskişehir olarak, hem de kendi adıma Cumhuriyet`e ve Mustafa Kemal Atatürk`e borçluyuz. Üstelik bu öylesine bir borç ki, asla ödenemeyecek, bitmeyecek bir borç. Yeni yetişen nesillerden en büyük isteğim, bu borcu asla unutmamalarıdır. Bu kitabın kalem alınmasının birinci nedeni, öğrencilere “Sizlerde Büyükerşen’in başardığı zor işleri yapabilir ve başarabilirsiniz” demek için kaleme alınmış bir biyografi çalışmasıdır. Bu değerli çalışmasında beni anlattığı için Sevgili Selcan Aktaş`a tüm kalbimle sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bu kitap, bu dünyadan göçüp gittikten sonra, arkamda bırakacağım en önemli izlerden biri olacaktır. Evet çocukluk ve gençlik yıllarımızda belki yoksulduk ama mutlu ve gururluyduk. Çünkü Atatürk`ün kurduğu Cumhuriyet`in çocuklarıydık. PROF. DR. YILMAZ BÜYÜKERŞEN