Ünlü İngiliz tarihçi Eric Hobsbawm`ın deyimiyle Aşırılıklar Çağı olarak adlandırılan XX. yu¨zyılın ikinci yarısından itibaren ku¨ltu¨r ve ku¨ltu¨r politikaları konuları tartışılmaya başlanmıştır. 1952 yılında, Amerikalı antropologlar, akademik çalışmalarında kültür kavramına odaklanmışlar ve "Kültür nedir?" sorusuna yanıt aramışlardır. Öte yandan UNESCO’nun 1960’lı yıllardan itibaren uluslararası düzeyde ku¨ltu¨r politikaları konusunu gündeme getirmesi ve pek çok konferans düzenlemesiyle tüm dünyada ve elbette Tu¨rkiye’de de ku¨ltu¨r politikalarına yönelik çalışmalar yapılmaya başlamıştır.
Bu kitapta da 1938’de
Tükendi
Gelince Haber VerÜnlü İngiliz tarihçi Eric Hobsbawm`ın deyimiyle Aşırılıklar Çağı olarak adlandırılan XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kültür ve kültür politikaları konuları tartışılmaya başlanmıştır. 1952 yılında, Amerikalı antropologlar, akademik çalışmalarında kültür kavramına odaklanmışlar ve "Kültür nedir?" sorusuna yanıt aramışlardır. Öte yandan UNESCO’nun 1960’lı yıllardan itibaren uluslararası düzeyde kültür politikaları konusunu gündeme getirmesi ve pek çok konferans düzenlemesiyle tüm dünyada ve elbette Türkiye’de de kültür politikalarına yönelik çalışmalar yapılmaya başlamıştır.
Bu kitapta da 1938’den başlayarak 1980’li yıllara kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kültür politikaları içerisinde müziğin işlevi ve siyasi perspektiften müziğe atfedilen önem ele alınmıştır. Kültürel gelişmenin toplumun küresel ölçekli gelişmesinin en önemli parçası olması, bu gelişmenin yöntemsel olarak kültür politikalarından geçmesi bizi bu konuda çalışmaya iterken, kültür politikalarını besleyen en önemli kaynaklardan biri olan müzik politikaları ise bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmuştur. Çıkış noktasını müzik politikaları oluştursa da çalışmanın zaman aralığı içinde değinilen tüm konular, Cumhuriyet’in dayandığı tarihsel ve düşünsel altyapı ile birlikte incelenmiştir.