"Türkiye`de 1923 yılından itibaren yürürlüğe konulan programın adını koyuyorum: Osmanlısızlaştırmak. Elinizdeki kitap, ülkemizde 1918-23 yıllarında ama daha kesin olarak 1924`ten sonra adım adım sahneye konulan bu Osmanlısızlaştırma politikasının tersine çevrilmesini, yani Yeniden Osmanlılaştırma yöneliminin altını çizilmesini ama en önemlisi de aslında birer barbarlık ürünü olan bin yıllık alfabenin unutturulması veya sanat eserlerinin kazınıp yıkılması gibi eylemlerin nasıl da el çabukluğu marifetle başarıymış gibi sunulabildiğini tespit etmeği amaçlıyor."
-Mustafa Armağan-
1918 Osmanlı Devleti`nin yenildiği yıldır. Gerçi Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan çifte tacı ve Bulgaristan da bizimle beraber yenilmişti ama hi
Tükendi
Gelince Haber Ver"Türkiye`de 1923 yılından itibaren yürürlüğe konulan programın adını koyuyorum: Osmanlısızlaştırmak. Elinizdeki kitap, ülkemizde 1918-23 yıllarında ama daha kesin olarak 1924`ten sonra adım adım sahneye konulan bu Osmanlısızlaştırma politikasının tersine çevrilmesini, yani Yeniden Osmanlılaştırma yöneliminin altını çizilmesini ama en önemlisi de aslında birer barbarlık ürünü olan bin yıllık alfabenin unutturulması veya sanat eserlerinin kazınıp yıkılması gibi eylemlerin nasıl da el çabukluğu marifetle başarıymış gibi sunulabildiğini tespit etmeği amaçlıyor."
-Mustafa Armağan-
1918 Osmanlı Devleti`nin yenildiği yıldır. Gerçi Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan çifte tacı ve Bulgaristan da bizimle beraber yenilmişti ama hiçbirinin anavatan toprakları işgal edilmemiş, yalnızca -Weimar`da olduğu gibi- ağır ekonomik ve askerî yaptırımlarla cezalandırılmışlardı. Yalnızca Osmanlı Devleti`nin anavatan toprakları ve başkenti işgal edilmiş ve yönetim merkezi İstanbul ele geçirilmişti. Neden?
1918`in bu manzarası ne kadar hazin ise sonrasındaki siyasi ve askerî gelişmeler de o kadar hazindi. Osmanlı Devleti`ni tarihe postalamak ve bir daha bu topraklarda böyle tehlikeli bir oluşuma meydan vermemek için onu barışa zorlayacak bir Yunan savaşı planlandı ama bütün tehditlere rağmen Sevr`i Osmanlı Sultanı Vahdettin`e imzalatmak mümkün olmadı. Barışa yanaşmamasının cezasını da anlaşmayı başka bir kadroyla yaparak kendisini devre dışı bırakarak verdiler zaten; sonra da yurt dışına kaçırarak… Neden?
Böylece Sultan`sız ve devletsiz kalan millet bu defa Ankara hükümetiyle bir devlet olabilmek için Lozan kapılarında İtilaf devletlerinin merhametine muhtaç hâle gelecek, uluslararası camiada tanınması karşılığında feragat, rıza ve tavizler istenecek ve Lozan`da bunlar fazlasıyla verildikten sonra başka sözler de istenecekti. Bir daha bu topraklarda Osmanlı`nın lafı geçmeyecek, Hilafet`inden Medeni Kanun`una, Ayasofya`sından alfabesine, kılık kıyafetinden laikliğine kadar garanti kapsamına giren temel hususlarda mutabık kalındıktan sonra Cumhuriyet`in ilanına izin verilecekti. Neden?
Mustafa Armağan`dan sıkı bir yakın tarih hesaplaşması daha: Cumhuriyet Efsaneleri.