"Dile gelen acılar paylaşılan türdendi. Kuytularda saklananlar ise, dilsiz ve ölümcüldü."
Dağın Gölgesindeki Yüzler, *gölgedeki insanlar*ın dile gelmeyen yaşamları, hayat yolculukları, onulmaz acıları, yabanıl çileli öyküleri, kısa ve özlü ömürleri, yokluklar içinde geçen hayat mücadelelerini anlamak, onların sesine ses katmak için belgesel tadında yazılmış bir kitap. Kalemini dağın gölgesinde kalmış fark edilmeyi dahi beklememiş insanların dünyasına çeviriyor yazar. Ve o insanların tutkularını sevdalıklarını, dağlara, nehirlere, bitkilere, derelere kısacası doğayla olan aşklarını berrak bir dille içerden samimi anlatıyor.
Ali Tiyar Gök, gözden ırak gönülde yakın Anadolu insanının acıklı, yakıcı öyküsünü babasını hiç tanıma
Tükendi
Gelince Haber Ver"Dile gelen acılar paylaşılan türdendi. Kuytularda saklananlar ise, dilsiz ve ölümcüldü."
Dağın Gölgesindeki Yüzler, *gölgedeki insanlar*ın dile gelmeyen yaşamları, hayat yolculukları, onulmaz acıları, yabanıl çileli öyküleri, kısa ve özlü ömürleri, yokluklar içinde geçen hayat mücadelelerini anlamak, onların sesine ses katmak için belgesel tadında yazılmış bir kitap. Kalemini dağın gölgesinde kalmış fark edilmeyi dahi beklememiş insanların dünyasına çeviriyor yazar. Ve o insanların tutkularını sevdalıklarını, dağlara, nehirlere, bitkilere, derelere kısacası doğayla olan aşklarını berrak bir dille içerden samimi anlatıyor.
Ali Tiyar Gök, gözden ırak gönülde yakın Anadolu insanının acıklı, yakıcı öyküsünü babasını hiç tanımamış bir çocuğun gözünden resmediyor. Genç yaşında dul kalmış bir annenin çilekeş yaşamından bakıyor Anadolu kadının yazgısına. Bizi Dersim bölgesinin çetin coğrafyasına götürüyor, Selbus Dağı’nın eteğinde yeşeren kültürün içine yolculuğa çıkartıyor. Kurduğu dille de dağa dörtbir yandan tırmandırıyor okuyucuyu…