Siz *Kılıç Vadisi*ni gördünüz mü?
Delidere’nin üzerine bir dişlek dev gibi abanan ‘Kartal Kayalıkları’nı bilirmisiniz?
Yeni biçilmiş buğday tarlalarında, tığ sivriliğindeki ot ve başak sapları üzerinde yalınayak yürüdünüz mü hiç?
Anadolu bozkırlarında eriyen güneşin altında, başınızın gölgesinde oturup; bir Ağustos öğlesinin sarı sıcağını açık bir çay gibi içirdiniz mi yanık yüreğinize?
Zaman zaman sisler arasında beliren anılarınızda, çocukluk ve gençlik günlerinize kısacık bir gezi yaptınız mı turnaların kanatlarında?
Sabırla gözyaşını kurutmayı, acıyı umutla avutmayı; hasrete halhal takmayı, ölüme yakından bakmayı bilir misiniz?
Geçmişte kalan çocukluk ve gençlik yıllarınızı günümüze bağlayan son dön
Tükendi
Gelince Haber VerSiz *Kılıç Vadisi*ni gördünüz mü?
Delidere’nin üzerine bir dişlek dev gibi abanan ‘Kartal Kayalıkları’nı bilirmisiniz?
Yeni biçilmiş buğday tarlalarında, tığ sivriliğindeki ot ve başak sapları üzerinde yalınayak yürüdünüz mü hiç?
Anadolu bozkırlarında eriyen güneşin altında, başınızın gölgesinde oturup; bir Ağustos öğlesinin sarı sıcağını açık bir çay gibi içirdiniz mi yanık yüreğinize?
Zaman zaman sisler arasında beliren anılarınızda, çocukluk ve gençlik günlerinize kısacık bir gezi yaptınız mı turnaların kanatlarında?
Sabırla gözyaşını kurutmayı, acıyı umutla avutmayı; hasrete halhal takmayı, ölüme yakından bakmayı bilir misiniz?
Geçmişte kalan çocukluk ve gençlik yıllarınızı günümüze bağlayan son dönemeçtir *Bozburun.*
Direnci, sevinci ve kıvancıyla; dağlara türkü söyleten yarı delilerle birlikte dünümüzle günümüz, köy ile şehir arasında bir sarkaçtır bu kitap....
Geliniz biz de *Hamza Aga* ile birlikte dağlara türkü söyletelim. Okuyunca göreceksiniz ki; bu öykü bizim öykümüz, bu türkü bizim türkümüzdür...