Nicelerini tanıdım ki uykularında bile bu kadar erdemli görünmemişlerdi. Lulu’ya aynen şöyle diyeceğim, evet doğru felsefe yapıyorum, bana göre uyku, tıpkı kardeşi ölüm gibi… Neyse, benim bilmek istediğim sadece… hayır, olsaydı hatırlardım… hayır, hayır, hemen divana atmıştım kendimi… ve hiçbir şey olmadı… bazı zamanlarda tüm kadınların aynı görünmesi inanılmaz bir durum… gidelim artık buradan.
Arthur Schnitzler, *on diyalog* başlığını taşıyan bu oyununda aşk, zevk ve tutkunun çetrefilli ilişkisini anlatıyor. Bu vazgeçilmez dürtülerin toplumun tüm katmanları arasında kendine nasıl yer bulduğunu, nasıl kural tanımadığını, arzulanana ulaşmak için neler yapılabildiğini okurken, kendinizi bir dans koreografisi izler gibi hissedeceksini
Tükendi
Gelince Haber VerNicelerini tanıdım ki uykularında bile bu kadar erdemli görünmemişlerdi. Lulu’ya aynen şöyle diyeceğim, evet doğru felsefe yapıyorum, bana göre uyku, tıpkı kardeşi ölüm gibi… Neyse, benim bilmek istediğim sadece… hayır, olsaydı hatırlardım… hayır, hayır, hemen divana atmıştım kendimi… ve hiçbir şey olmadı… bazı zamanlarda tüm kadınların aynı görünmesi inanılmaz bir durum… gidelim artık buradan.
Arthur Schnitzler, *on diyalog* başlığını taşıyan bu oyununda aşk, zevk ve tutkunun çetrefilli ilişkisini anlatıyor. Bu vazgeçilmez dürtülerin toplumun tüm katmanları arasında kendine nasıl yer bulduğunu, nasıl kural tanımadığını, arzulanana ulaşmak için neler yapılabildiğini okurken, kendinizi bir dans koreografisi izler gibi hissedeceksiniz.