"Kimseye boyun eğmem, Allahtan başka!"
Bu cümle kızıl komünist baskıların son safhalara vardığı, komünist emperyalizminin, değil sadece Sovyetlerde, aynı zamanda sınır ötesinde özellikle Polonya ve Afganistanda da kanlı eylemlere giriştiği ve çoğunluğun sindirilerek susturulduğu zamanlarda demir perde arkasındaki esir bir memlekette yazılan ve tabii yayınlanamayan fakat dilden dile dolaşan bir şiirin başlığıdır.
Yıl 1981...
Memleket Özbekistan...
Ve yukarıdaki veciz sözün yazarı Muhammed Salih..
Demirperde denilen korkulu rüyayı yalnız ucundan köşesinden duymuş olan, zaman ve yer konusunda fazla bilgi edinmesi genellikle imkansız olan günümüz okuyucusu için o yıllar ve bu isimler belki de çok az şey ifade etmekt
Tükendi
Gelince Haber Ver"Kimseye boyun eğmem, Allahtan başka!"
Bu cümle kızıl komünist baskıların son safhalara vardığı, komünist emperyalizminin, değil sadece Sovyetlerde, aynı zamanda sınır ötesinde özellikle Polonya ve Afganistanda da kanlı eylemlere giriştiği ve çoğunluğun sindirilerek susturulduğu zamanlarda demir perde arkasındaki esir bir memlekette yazılan ve tabii yayınlanamayan fakat dilden dile dolaşan bir şiirin başlığıdır.
Yıl 1981...
Memleket Özbekistan...
Ve yukarıdaki veciz sözün yazarı Muhammed Salih..
Demirperde denilen korkulu rüyayı yalnız ucundan köşesinden duymuş olan, zaman ve yer konusunda fazla bilgi edinmesi genellikle imkansız olan günümüz okuyucusu için o yıllar ve bu isimler belki de çok az şey ifade etmektedir. Fakat tarihin büyük bir dönemini, onlarca esir halkın iç dünyasını ve bu korku dolu yıllardan kurtuluş sürecini anlamının ve ders almanın yolu o sır dolu anılardan geçer.