Demokrasinin Anatomisi I: Lekeli Demokrasi Nedir?
Demokrasi kavramı, bir “iyi yönetim” formülüne işaret etmektedir. Sümer’den beri gelen bütün “iyi yönetim” formüllerinin tortusunu bünyesinde barındıran demokrasi kavramı, bugüne dek pek çok kez krize girmiştir. Ancak demokrasi kavramı girdiği bütün krizlerden çıkmayı başarmıştır. Bugünlerde de bu kavramın büyük bir kriz içinde olduğu literatürdeki hemen hemen herkes tarafından kabul edilmektedir. Peki demokrasi kavramı bugün içine girdiği krizden çıkmayı başarabilecek midir?
Demokrasinin anatomisi üzerine yapılan çalış
Tükendi
Gelince Haber VerDemokrasinin Anatomisi I: Lekeli Demokrasi Nedir?
Demokrasi kavramı, bir “iyi yönetim” formülüne işaret etmektedir. Sümer’den beri gelen bütün “iyi yönetim” formüllerinin tortusunu bünyesinde barındıran demokrasi kavramı, bugüne dek pek çok kez krize girmiştir. Ancak demokrasi kavramı girdiği bütün krizlerden çıkmayı başarmıştır. Bugünlerde de bu kavramın büyük bir kriz içinde olduğu literatürdeki hemen hemen herkes tarafından kabul edilmektedir. Peki demokrasi kavramı bugün içine girdiği krizden çıkmayı başarabilecek midir?
Demokrasinin anatomisi üzerine yapılan çalışmaların birinci cildi olan bu kitapta; demokrasinin anatomik problemleri / hastalıkları / kriz alanları ekseninde Lekeli Demokrasi kavramının çerçevesi oluşturulmuştur. Dünyadaki demokrasi krizlerinden hareket edilerek “Lekeli Demokrasi” kavramsallaştırması yapılmış ve demokrasi kavramının anatomisindeki lekelerin özellikleri ve de nasıl temizlenebilecekleri tartışılmıştır.
Lekeleri temizlenmediğinde, hastalıkları tedavi edilmediğinde veya anatomik problemleri çözülmediğinde demokrasi kavramı patlayıcı bir özellik gösterebilmektedir. Bölgesel olarak Lekeli Demokrasi patlaması, son on yıl içerisinde Orta Doğu coğrafyasında yaşanmıştır ve olumsuz etkileri hâlen de devam etmektedir. Küresel olarak yaşanacak bir Lekeli Demokrasi patlaması ise dünya toplumlarında daha büyük tahribatlar bırakacaktır. Bu anlamda bu kitap, küresel çapta olası bir demokrasi patlamasının önüne geçebilmek için akademik ve entelektüel bir erken uyarı niteliği taşımaktadır.