*Hiçbir zaman günyüzü görmeden yaşamaktansa, gökyüzüne bir kere bakıp ölmek daha iyiydi.*
Lovecraft’ın en kısa hikâyelerinin yer aldığı Denizler Kuruyana Kadar, çoğunlukla doğaya ait unsurlardan oluşan hikâyelerinin bir derlemesi. Martin Kumsalı’ndaki Dehşet, Gece Okyanusu, Beyaz Gemi gibi başlıklılar daha çok deniz odaklı korku hikâyelerini oluştururken; Tepedeki Ağaç, Ayın Getirdiği, İsimsiz Kent, Tapınak gibileri toprağa daha ‘bağlı’ hikâyelerdir. Elbette Lovecraft okurlarının aşina olduğu doğaüstü yaratıklar ve gizemli olaylar yine başrolde… Bunların yanında Lovecraft’ın mizahi-alaycı bir üslupta klişelerden yola çıktığı Tatlı Ermengarde ya da Köylü Bir Kızın Kalbi de Lovecraft külliyatında mutlaka okunması gerekenlerden.
Tükendi
Gelince Haber Ver*Hiçbir zaman günyüzü görmeden yaşamaktansa, gökyüzüne bir kere bakıp ölmek daha iyiydi.*
Lovecraft’ın en kısa hikâyelerinin yer aldığı Denizler Kuruyana Kadar, çoğunlukla doğaya ait unsurlardan oluşan hikâyelerinin bir derlemesi. Martin Kumsalı’ndaki Dehşet, Gece Okyanusu, Beyaz Gemi gibi başlıklılar daha çok deniz odaklı korku hikâyelerini oluştururken; Tepedeki Ağaç, Ayın Getirdiği, İsimsiz Kent, Tapınak gibileri toprağa daha ‘bağlı’ hikâyelerdir. Elbette Lovecraft okurlarının aşina olduğu doğaüstü yaratıklar ve gizemli olaylar yine başrolde… Bunların yanında Lovecraft’ın mizahi-alaycı bir üslupta klişelerden yola çıktığı Tatlı Ermengarde ya da Köylü Bir Kızın Kalbi de Lovecraft külliyatında mutlaka okunması gerekenlerden.
Korku dünyasının büyük ustası bizi yıllar öncesinden uyarmaya devam ediyor: *Sonsuza kadar uyuyan ölü değildir, yeterince zamanın ardından ölüm bile ölebilir.*