İstanbul`da, Beykoz`un en yüksek tepesinde, tam 17 metre yani 10 adam boyunda acayip bir mezar...
Acayip oluşu sadece bu özelliğinden dolayı değil; çünkü bu mezar, yaklaşık 3000 yıl önce yaşamış, Hz. Musa`nın en yakınında bulunan bir kişiye, onun komutanlarından birine, Yuşa Peygamber`e ait. Her gün yüzlerce Müslüman`ın çeşitli sebeplerle ziyaret ettiği bu zat, bir Yahudi Peygamberi. Ama bütün bu ilginçlikler, bu türbe için söylenen acayip kelimesinin altını doldurmuyor.
Çünkü çok daha ilginç şeyler var burada!... İki kitabe var mesela. Biri 1837, diğeri 1840 yılında asılmış
Tükendi
Gelince Haber Verİstanbul`da, Beykoz`un en yüksek tepesinde, tam 17 metre yani 10 adam boyunda acayip bir mezar...
Acayip oluşu sadece bu özelliğinden dolayı değil; çünkü bu mezar, yaklaşık 3000 yıl önce yaşamış, Hz. Musa`nın en yakınında bulunan bir kişiye, onun komutanlarından birine, Yuşa Peygamber`e ait. Her gün yüzlerce Müslüman`ın çeşitli sebeplerle ziyaret ettiği bu zat, bir Yahudi Peygamberi. Ama bütün bu ilginçlikler, bu türbe için söylenen acayip kelimesinin altını doldurmuyor.
Çünkü çok daha ilginç şeyler var burada!... İki kitabe var mesela. Biri 1837, diğeri 1840 yılında asılmış türbeye ve hala orada duruyorlar. İşte esas gizem ve acayiplik de bunlarda. Çünkü bu kitabeler öyle ustaca şiflenmişler ki, kısacık metinlerin içine kocaman iki ülkenin geçmişi ve geleceği sığdırılmış. Zaman kilidinin açılması gereken güne kadar kendi kendini saklamış olan bir gizemden bahsediyoruz. Ve şimdi o kilidinin açılma zamanı geldi...
Evet, Türkiye ve İsrail`den söz ediyoruz!... Ve iki ülkenin geçmişini ve geleceğini satırları içine gizlemiş olan iki gizemli kitabeden...