Artin Hindoğlu 1780’de Kütahya’da doğmuştur. Yaklaşık olarak 1795’de İstanbul’a gelip, on yıl burada kaldıktan sonra, Venedik’e geçip, 1812 tarihine kadar, San Lazzaro adacığındaki Mıkhitharistlerin manastırında tahsilde bulunmuş ve Ermenice ile birlikte bazı Batı dillerini de öğrenmiştir. Fransızca- Türkçe Sözlüğünün ön sözünden, 1817-1818 sıralarında Viyana‘ya gittiği anlaşılmaktadır. Burada Almanca’yı da öğrenerek, 1824-1831 yılları arasında Türk lisanı müderrisi olmuştur. Daha sonra, aynı şehrin, imparatorluk Yüksek Mahkemesi’nde tercümanlık yapmıştır. Eserlerinde, Venedik Mıkhitharistler Akademisi’ne üye olduğunu daima zikretmiştir.
1829’da, Almanca izahlı Türkçe öğreten bir grameri Viyana’da basılmıştır. 1830’da ise, Ermenice
Tükendi
Gelince Haber VerArtin Hindoğlu 1780’de Kütahya’da doğmuştur. Yaklaşık olarak 1795’de İstanbul’a gelip, on yıl burada kaldıktan sonra, Venedik’e geçip, 1812 tarihine kadar, San Lazzaro adacığındaki Mıkhitharistlerin manastırında tahsilde bulunmuş ve Ermenice ile birlikte bazı Batı dillerini de öğrenmiştir. Fransızca- Türkçe Sözlüğünün ön sözünden, 1817-1818 sıralarında Viyana‘ya gittiği anlaşılmaktadır. Burada Almanca’yı da öğrenerek, 1824-1831 yılları arasında Türk lisanı müderrisi olmuştur. Daha sonra, aynı şehrin, imparatorluk Yüksek Mahkemesi’nde tercümanlık yapmıştır. Eserlerinde, Venedik Mıkhitharistler Akademisi’ne üye olduğunu daima zikretmiştir.
1829’da, Almanca izahlı Türkçe öğreten bir grameri Viyana’da basılmıştır. 1830’da ise, Ermenice izahlı *Deutsch-Armenische Sprachlehre* (Almanca-Ermenice Gramer) adlı Almanca öğreten bir kitabı,
Venedik’de,Mıkhitharistlerin matbaasında basılmıştır (12+ 292 s.) 1831‘de, *Hazine-i Lügat* adlı Fransızca Türkçe sözlüğü Viyana’da basılmıştır. Zartaryan, biyografik notlarını *Hazine-i Lugat*ından aldığı Hindoğlu’nun, 1840 sıralarında Viyana’ da öldüğünü tahmin etmektedir. Fransızca-Türkçe Sözlüğü’nün mukaddemesinde, henüz yayınlamadığını bildirdiği Ermenice-Almanca-Türkçe ve Türkçe-Ermenice-Almanca lugatlerinin, ileride de neşredilmemiş olduğu nazar-ı itibare alınırsa, Zartaryan’ın, tahmininde yanılmadığını kabul edebiliriz. Artin Hindoğlu’na ait *Hazine-i Lugat* adlı bu eserin neşrinin araştırmacılara faydalı olması tek dileğimdir.