Gönüldeki yalnızlığı şarap diye içtim. Aldı hafız aklımı başımdan. Akıldaki düşünceleri beş akçeye sattım, hani bunun altıncısı dediler? Doymak bilmeyen insan aczine kadir midir? Yanmak varken, yakmaya ne cüretle taliptir? Bilmez mi seyyale dönüp dolaşır varacağı yer kürkçü dükkanıdır. Hani bunun yegâne sahibi gelip de oyalanmayan var mıdır? Dil ile söylenir kalp ile tasdik edilir daha ne diye sair lafızlara güvence edilir? Bilmem deli dediğin nedir? Hakikatte kime deli denir?
-İnanmak ne cüretli bir şeymiş. Hüsranı kaldıramayan talip olmamalı... Bu söz üzerine başını önüne eğdi genç adam.
-Yanlış zaman da
Tükendi
Gelince Haber VerGönüldeki yalnızlığı şarap diye içtim. Aldı hafız aklımı başımdan. Akıldaki düşünceleri beş akçeye sattım, hani bunun altıncısı dediler? Doymak bilmeyen insan aczine kadir midir? Yanmak varken, yakmaya ne cüretle taliptir? Bilmez mi seyyale dönüp dolaşır varacağı yer kürkçü dükkanıdır. Hani bunun yegâne sahibi gelip de oyalanmayan var mıdır? Dil ile söylenir kalp ile tasdik edilir daha ne diye sair lafızlara güvence edilir? Bilmem deli dediğin nedir? Hakikatte kime deli denir?
-İnanmak ne cüretli bir şeymiş. Hüsranı kaldıramayan talip olmamalı... Bu söz üzerine başını önüne eğdi genç adam.
-Yanlış zaman da karşıma çıkan en doğru kişiydiniz, dedi.
Kadın hafifçe gülümsedi, kursağına dizilmiş hayalleri ölüm döşeğindeki bir hastanın çaresizliği misali, yedi saniyelik zaman dilimi gibi geçti gözlerinin önünden.
Zamanki başına ve sonuna bakıldığında sadece bu yedi saniyeden ibaret! Peki onca tantana bu yedi saniyelik acı için fazla değil mi?