Din-ordu çatışması, Küresel Toplum’un Soğuk Savaş sonrası döneminin post-modern sorunsalı olarak karşımıza çıkmakta. Söz konusu gerilim, bu sorunu yaşayan ülkelerin en ciddi ulusal güvenlik tehdidi olmakta. Bu ülkeler içinde şiddet, hangi taraftan kaynaklanırsa kaynaklansın, giderek artmakta ve bu süreçte hırpalanan halk, dışlanan ise demokrasi olmaktadır. İşte Latin Amerika, Güney Amerika, Doğu Avrupa ve Güneydoğu Asya... Öte yandan, din-ordu geriliminin milli sınırlar içinde ‘çevrelenemeyeceği’ de görülmekte. Komşulara sıçrayan, onları da girdabında sürükleyen bir sendrom bu... İşte, Güney ve Ort
Tükendi
Gelince Haber VerDin-ordu çatışması, Küresel Toplum’un Soğuk Savaş sonrası döneminin post-modern sorunsalı olarak karşımıza çıkmakta. Söz konusu gerilim, bu sorunu yaşayan ülkelerin en ciddi ulusal güvenlik tehdidi olmakta. Bu ülkeler içinde şiddet, hangi taraftan kaynaklanırsa kaynaklansın, giderek artmakta ve bu süreçte hırpalanan halk, dışlanan ise demokrasi olmaktadır. İşte Latin Amerika, Güney Amerika, Doğu Avrupa ve Güneydoğu Asya... Öte yandan, din-ordu geriliminin milli sınırlar içinde ‘çevrelenemeyeceği’ de görülmekte. Komşulara sıçrayan, onları da girdabında sürükleyen bir sendrom bu... İşte, Güney ve Orta Asya... Dahası, din-ordu gerilimi ya da militerleşen dinselliğe karşı adeta kutsallaştırılan militarizmin kavgası bölgesel sınırları da aşarak, küresel kosmosa tırmanmakta; hatta 11 Eylül sonrası itibariyle ona egemen olmakta. İşte bu araştırma, Küresel Toplum’da, din-ordu gerilimi çerçevesinde demokrasinin tutsaklığını işlemektedir. Mim Kemal Öke, sorunsalı sadece bütün boyutlarıyla ortaya koymakla kalmıyor, aynı zamanda -sorunsalın giderilmesine yönelik yöntemlerin Küresel Toplum’un kaderini belirleyeceği düşüncesinden hareketle- çözüm reçetelerini de, kapsamlı açılımlarıyla değerlendiriyor.