17. yüzyıl, Dîvân şiirinde görülen üslûp çeşitliliği bakımından dikkat çeker. Sebk-i Hindî, Hikemî tarz, Folklorik üslûp gibi bazı üslûplar bu yüzyılda Dîvân şairlerini etkisi altına almıştır. Bu üslûpları şiirleriyle temsil eden şairlerin şiirlerine bu dönemde birçok nazire yazılmıştır. Bu isimlere nazireler yazan ve manzumelerinde söz konusu üslûpların etkilerinin görüldüğü şairlerden birisi de yaşadığı dönemde “Dîvâne” lakabıyla anılan Rüşdî Efendi’dir. Şair, yaşadığı zihnî rahatsızlık sebebiyle
Tükendi
Gelince Haber Ver17. yüzyıl, Dîvân şiirinde görülen üslûp çeşitliliği bakımından dikkat çeker. Sebk-i Hindî, Hikemî tarz, Folklorik üslûp gibi bazı üslûplar bu yüzyılda Dîvân şairlerini etkisi altına almıştır. Bu üslûpları şiirleriyle temsil eden şairlerin şiirlerine bu dönemde birçok nazire yazılmıştır. Bu isimlere nazireler yazan ve manzumelerinde söz konusu üslûpların etkilerinin görüldüğü şairlerden birisi de yaşadığı dönemde “Dîvâne” lakabıyla anılan Rüşdî Efendi’dir. Şair, yaşadığı zihnî rahatsızlık sebebiyle devrinde “Dîvâne Rüşdî Efendi” diye tanınmıştır.
Rüşdî, 17. yüzyıl Dîvân şairlerindendir. İstanbul’da doğmuştur. Şiirlerinden iyi bir eğitim gördüğü anlaşılan şair, medrese tahsilinden sonra mülazım ve müderris olmuştur. Müderris olduktan bir süre sonra ise görevinden azledilmiştir. Muhtemelen azil sebebiyle bir süre sonra şairin aklî melekeleri zaafa uğramış ve Rüşdî ömrünün kalan kısmını, İstanbul’da Sivâsîzâdeler Tekkesi’nde geçirmiştir. Şiirlerinden anladığımız kadarıyla başlangıçta dost ve şiir meclislerine katılan şair, hastalığından sonra büyük sıkıntılar yaşamıştır. Rüşdî’nin tek eseri dîvânıdır.
Bu çalışma Rüşdî Efendi’nin divanını kapsamlı bir incelemeyle birlikte ele almaktadır.