Fiziki mekân varlığının ötesinde, kendine mahsus beşeri bir aksiyon alanı olan şehir, benlik bilincimizi en güçlü şekilde oluşturan dünyadır. Kente ait hatıraları saklayan en önemli kaynak mekânsal bütünlüktür. Hâlihazırda önümüzde duran şehir varlığına ait unsurların geçmişten bugüne nasıl evrildiklerini görme biçimini Walter Benjamin poetik düşünme biçimi olarak adlandırır. Mekânsal bütünlüğün çözülerek değişime uğraması kentsel belleğin en önemli kaybıdır; bu kaybın önemli ölçüde Diyarbakır’da da yaşandığı a
Tükendi
Gelince Haber VerFiziki mekân varlığının ötesinde, kendine mahsus beşeri bir aksiyon alanı olan şehir, benlik bilincimizi en güçlü şekilde oluşturan dünyadır. Kente ait hatıraları saklayan en önemli kaynak mekânsal bütünlüktür. Hâlihazırda önümüzde duran şehir varlığına ait unsurların geçmişten bugüne nasıl evrildiklerini görme biçimini Walter Benjamin poetik düşünme biçimi olarak adlandırır. Mekânsal bütünlüğün çözülerek değişime uğraması kentsel belleğin en önemli kaybıdır; bu kaybın önemli ölçüde Diyarbakır’da da yaşandığı anlaşılmaktadır. Şimdiki zamanın bilgisine sıkışan bilgi, deneyimin yoksullaşması olarak tarif edilir. Biliyoruz ki gelecek ümidi ve atılımı, toplumsal bir varlık olan insan için ne kadar vaz geçilmezse geçmişi kurcalamak ya da kendi geçmişini kurcalamak da o kadar güçlü bir tutkudur.
Uzun zaman önce başladığımız söyleşi tabanlı görüşmelerimizle, son tanıkları aracılığıyla geçmiş Diyarbakır’ın yaklaşık bir siluetini elde etmeye çalıştık. Görüşmeler 2002-2014 yılları arasında gerçekleşerek kayda alınmıştır. Söyleşilerimiz boyunca kentin kaybolan ve kaybolmakta olan unsurlarının açığa çıkması yönünde mümkün olan cevaplar aranmıştır. Kentin mekânsal geçmişi yanında kente iz bırakan isimler; meslek kollarından terziler, berberler, kuyumcular, kahvehaneler, piknik alanları, tarihi köşkler, değirmenler ve