Dogˆu ile Batı’nın Bulus¸tugˆu Yer, ayrı du¨nyaları "gu¨c¸ dengesi"nde degˆil, "ku¨ltu¨r dengesi"nde bulus¸maya c¸agˆıran bir kitap. Kendilerini uc¸ noktalara, ifrat ve tefrite mahkûm edenleri dengeye, adalete ve insafa davet ediyor. Gerc¸ekten de insani gelis¸melerin kaderi buna bagˆ- lı: Ya dengesi bozulmus¸ bir du¨nyada bu c¸ekis¸me su¨ru¨p gidecek ya da insanlık davet edildigˆi bu dengeli yaklas¸ıma yo¨nelerek adalet ve esenligˆe giden yolda huzuru bulacak. Yeryu¨zu¨nde esecek bahar ru¨zgarları o¨nyargılardan uzak, bo¨ylesine bir bulus¸ma ile mu¨mku¨ndu¨r.
Bo¨yle bir bulus¸manın hayali olarak kalmaması, gerc¸ekles¸ebilir olması, insanların gu¨ce degˆil,
Tükendi
Gelince Haber VerDoğu ile Batı’nın Buluştuğu Yer, ayrı dünyaları "güç dengesi"nde değil, "kültür dengesi"nde buluşmaya çağıran bir kitap. Kendilerini uç noktalara, ifrat ve tefrite mahkûm edenleri dengeye, adalete ve insafa davet ediyor. Gerçekten de insani gelişmelerin kaderi buna bağ- lı: Ya dengesi bozulmuş bir dünyada bu çekişme sürüp gidecek ya da insanlık davet edildiği bu dengeli yaklaşıma yönelerek adalet ve esenliğe giden yolda huzuru bulacak. Yeryüzünde esecek bahar rüzgarları önyargılardan uzak, böylesine bir buluşma ile mümkündür.
Böyle bir buluşmanın hayali olarak kalmaması, gerçekleşebilir olması, insanların güce değil, herkes için ortak olan kelimeye, evrensel, müşterek söze gelmeleriyle mümkündür. Bu ortak söz de, her şeyden önce kendisine bağlı olanları “Müslüman” olarak nitelendirecek bir temel ilke hükmündeki çağrıdan alır kaynağını: “Ey Kitap Ehli! Bizimle sizin aranızda eşit olan bir kelimeye gelin...” Tarafların ortak olduğu, herkes için eşit olan bu söz; dengenin, adaletin ta kendisidir. Böylece güçlü olana yönelmek, ya da gücü her şeyin önüne geçirmek için düşmanlığı körükleyip yaymak yerine, doğru ve hak olana yönelerek barış, sevgi ve adalet içinde yaşamanın yolu açılacaktır.