“Bram Stoker daima dünyanın en ünlü vampiri Kont Dracula’nın yaratıcısı olarak hatırlanacak olsa da bunun yanında birçok hünere sahipti.” –David Stuart Davies
Bram Stoker, 1897’de yayımlanan başyapıtı Dracula ile korku edebiyatının yol gösterici isimlerinden birine dönüştü. Ölümünden iki yıl sonra, 1914’te yayımlanan Dracula’nın Konuğu ve Diğer Tuhaf Öyküler başlıklı derlemesi ise, onun bir vampir öyküsü dışında da anlatacakları olduğunu gösteren, karakter yaratımı ve olay örgüsü konusunda ustalığını sergilediği öykü
Tükendi
Gelince Haber Ver“Bram Stoker daima dünyanın en ünlü vampiri Kont Dracula’nın yaratıcısı olarak hatırlanacak olsa da bunun yanında birçok hünere sahipti.” –David Stuart Davies
Bram Stoker, 1897’de yayımlanan başyapıtı Dracula ile korku edebiyatının yol gösterici isimlerinden birine dönüştü. Ölümünden iki yıl sonra, 1914’te yayımlanan Dracula’nın Konuğu ve Diğer Tuhaf Öyküler başlıklı derlemesi ise, onun bir vampir öyküsü dışında da anlatacakları olduğunu gösteren, karakter yaratımı ve olay örgüsü konusunda ustalığını sergilediği öykülerin toplandığı bir kitap.
Derlemeye ismini veren ve aslında Dracula romanında kendine yer bulamayan bir bölümden ibaret olan “Dracula’nın Konuğu”nun yanı sıra “Yargıcın Evi”, “Sıçanların Cenazesi”, “Çingene Kehaneti” ve “Kızılderili Kadın” gibi birbirinden karanlık, gizemli ve ürkütücü öyküler, Bram Stoker’ın günümüzde bile hâlâ keşfedilmeye değer farklı yönleri olduğunun birer göstergesi.
Zira ölüler dörtnala ilerler.