Bu, Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nin 1816 yılı Eylül’ünde açtığı sergide ki bir tablonun ismiydi. Akademi azasından kıymetli ve gayretli C. Kolbe’nin eseri olan resim, herkesi öyle bir sihirle kendine bağlıyordu ki, önü hemen hemen hiç boş kalmıyordu. Zengin, muhteşem elbiseler giymiş bir Venedik Dukası, yanında aynı derece bol süslenmiş karısıyla beraber, parmaklıklı bir avlunun önüne doğru ilerliyordu; kendisi kır sakallı bir ihtiyardı, bazen kuvvet, bazen zaaf, bazen gurur ve kibir, bazen mülayimlik ifade eden esmer kırmızı çehresinini acayip şekilde birbirlerine karışmış hatları vardı.
Tükendi
Gelince Haber VerBu, Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nin 1816 yılı Eylül’ünde açtığı sergide ki bir tablonun ismiydi. Akademi azasından kıymetli ve gayretli C. Kolbe’nin eseri olan resim, herkesi öyle bir sihirle kendine bağlıyordu ki, önü hemen hemen hiç boş kalmıyordu. Zengin, muhteşem elbiseler giymiş bir Venedik Dukası, yanında aynı derece bol süslenmiş karısıyla beraber, parmaklıklı bir avlunun önüne doğru ilerliyordu; kendisi kır sakallı bir ihtiyardı, bazen kuvvet, bazen zaaf, bazen gurur ve kibir, bazen mülayimlik ifade eden esmer kırmızı çehresinini acayip şekilde birbirlerine karışmış hatları vardı.