Görkemli imparatorlukların başkenti İstanbul antik çağlardan bu yana daima ilgi odağı olmuştur. Rönesans’la birlikte Doğu’yu betimlemek isteyen sanatçılar çeşitli nedenlerle bu kente gelmiş, topoğrafyasını belgelemiş, eserlerinde kentin insanını betimlemişlerdir. Coğrafi konumu ve Batı’yla olan siyasal, ticari ve kültürel ilişkileri, Osmanlı payitahtı İstanbul’u Avrupalı sanatçıların en çok resimlediği “Doğu” kenti haline getirmiştir. İstanbul, Batılılar için bir anlamda “Doğu’nun başkenti” sayılmıştır. 18. yüzyıl Avrupası’nda egzotizm tutkusundan beslenen “Türk Modası”yla birlikte İstanbul ve in
Tükendi
Gelince Haber VerGörkemli imparatorlukların başkenti İstanbul antik çağlardan bu yana daima ilgi odağı olmuştur. Rönesans’la birlikte Doğu’yu betimlemek isteyen sanatçılar çeşitli nedenlerle bu kente gelmiş, topoğrafyasını belgelemiş, eserlerinde kentin insanını betimlemişlerdir. Coğrafi konumu ve Batı’yla olan siyasal, ticari ve kültürel ilişkileri, Osmanlı payitahtı İstanbul’u Avrupalı sanatçıların en çok resimlediği “Doğu” kenti haline getirmiştir. İstanbul, Batılılar için bir anlamda “Doğu’nun başkenti” sayılmıştır. 18. yüzyıl Avrupası’nda egzotizm tutkusundan beslenen “Türk Modası”yla birlikte İstanbul ve insanı, resimleri, öyküleri, tiyatro ve operaları, kıyafetleri süsleyen unsurların başında gelmiştir. Bu kent 19. yüzyılda batılı gezgin ve sanatçıların çıktığı romantik doğu yolculuğunun en önemli duraklarından biri olmuş, onu betimleyen resimler Avrupa’da en çok aranan sanat yapıtları arasına katılmıştır.
Düşlerin Kenti: İstanbul sergi kataloğunda Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndan seçilmiş yapıtlar, 17. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına uzanan bir zaman dilimi içinde, çoğunlukla Batılı sanatçıların Osmanlı dünyasına bakışını, gözler önüne seren önemli görsel belgelerdir. Üç ana bölüm olarak kurgulanan katalog, ev ve özel mekânlardaki yaşantıdan, kentsel alana ve oradan da İstanbul’un genel görünümlerine uzanıyor. Böylelikle Avrupalı ressamların tuvallerine yansıyan İstanbul, topoğrafyası, mimarisi, insanları, gelenekleri ve yaşam biçimleriyle bir bütün olarak yeniden canlanırken bu gezginlerin “Doğu yolculuğu”na biz de katılıyor, eşsiz güzellikler barındıran Osmanlı dünyasını ve İstanbul’u onların gözünden, onlarla birlikte yeniden keşfediyoruz.