Ergun Göknel’in ‘İslamofobi’ Üçlemesinin ikinci kitabı, ‘Düşmandan Teröriste’ başlığıyla, bu tekinsiz İslam karşıtlığı sürecinin dönüşümünün çok önemli bir aşamasını mükemmel bir biçimde özetliyor. Tuhaf bir diyalektik: Önce İslam karşıtlığının İslam Düşmanlığına, sonra İslam Düşmanlığının İslam’ın Terörizmine dönüşmesinin tarihi! Göknel, bu kitabında bu tarihi anlatıyor.
İslamofobi üzerine sayısız yorum yapıldı, yapılmaya devam ediliyor. Ama İslamofobinin kuşatıcı bir tarihyazımı [historiografisi] yok! Bu son derece önemli: Göknel’in üç ciltte tamamlanacak olan İslamofobi’sinde bu meselenin, özellikle politik bağlamda irdeleniyor olması, üçlemenin değerini çoğaltıyor!
Biliyoruz: İslamofobinin başlangıcı, yabancı düşmanlığı [
Tükendi
Gelince Haber VerErgun Göknel’in ‘İslamofobi’ Üçlemesinin ikinci kitabı, ‘Düşmandan Teröriste’ başlığıyla, bu tekinsiz İslam karşıtlığı sürecinin dönüşümünün çok önemli bir aşamasını mükemmel bir biçimde özetliyor. Tuhaf bir diyalektik: Önce İslam karşıtlığının İslam Düşmanlığına, sonra İslam Düşmanlığının İslam’ın Terörizmine dönüşmesinin tarihi! Göknel, bu kitabında bu tarihi anlatıyor.
İslamofobi üzerine sayısız yorum yapıldı, yapılmaya devam ediliyor. Ama İslamofobinin kuşatıcı bir tarihyazımı [historiografisi] yok! Bu son derece önemli: Göknel’in üç ciltte tamamlanacak olan İslamofobi’sinde bu meselenin, özellikle politik bağlamda irdeleniyor olması, üçlemenin değerini çoğaltıyor!
Biliyoruz: İslamofobinin başlangıcı, yabancı düşmanlığı [ksenofobi] iledir. Bu aynı zamanda bir medeniyet düşmanlığıdır da! 1492’den itibaren Hıristiyan olmayanları [Müslüman Endülüs Emevilerini ve Musevileri] kendi kıtasından sürgün etmekle Avrupa, kendi medeniyetini bir ‘Hıristiyan Medeniyeti’ olarak işaretlemiş oluyordu. Dolayısıyla İslamofobinin politik tarihi, İslamın Hıristiyanlık tarafından ötekileştirilmeyle başlamış, ötekileştirilen İslam, önce düşmanla, daha sonra da terörle özdeşleştirilmiştir.
Göknel’in İslamofobi’sinin bu ikinci cildinde Avrupa ülkelerinin her birinde bu meselenin nasıl alımlandığını [idrak edildiğini] ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. Tarihyazımının politik bağlamı ağır basmakla birlikte Göknel’in, İslamofobinin entelektüel ve sanatsal göndermelerine de atıfta bulunduğunu [ müzikte, karikatürde, sinemada] görmezden gelemeyiz. İslamofobi, politik, kültürel ve sosyolojik bir mesele. Derinden ve kuşatıcı bir irdelemeyle İslamofobi’nin ‘İkiz Kuleler’ teröründen [2001] İŞİD’in ortaya çıkışına [ 2014] kadarki sürecinin, sayısız belge ve yorumla okunarak ele alındığı bu kitap için Göknel’i gerçekten kutlamak gerekir.
- Hilmi Yavuz