Ebu`l-Âkif Hatîb Mehmed Hamdi (1852-1933), hayatı boyunca Bandırma Haydar Çavuş Câmi-i Şerifi imam-hatipliği görevini yürütmüş, otuza yakın kitap kaleme almış ve yazdığı kitaplardan birkaçını da bastırma imkânı bulmuş, Türk edebiyatının unutulmuş ve gözden kaçırılmış ”taşralı” bir yazarıdır.
Elinizdeki çalışmada; Meşrutiyet Dönemi yazarlarından sayılan Mehmed Hamdi Efendi`nin daha önceden basımı yapılan Defîne (1911) ve Köy Hekîmi (1912) romanlarının transkripsiyonu ile ilk defa basımı yapılan Kızıl Yayla isimli romanı ve yazarın geniş bir biyografisi yer almaktadır. Eserlerinde Anadolu insanının hayatını, gele
Tükendi
Gelince Haber VerEbu`l-Âkif Hatîb Mehmed Hamdi (1852-1933), hayatı boyunca Bandırma Haydar Çavuş Câmi-i Şerifi imam-hatipliği görevini yürütmüş, otuza yakın kitap kaleme almış ve yazdığı kitaplardan birkaçını da bastırma imkânı bulmuş, Türk edebiyatının unutulmuş ve gözden kaçırılmış ”taşralı” bir yazarıdır.
Elinizdeki çalışmada; Meşrutiyet Dönemi yazarlarından sayılan Mehmed Hamdi Efendi`nin daha önceden basımı yapılan Defîne (1911) ve Köy Hekîmi (1912) romanlarının transkripsiyonu ile ilk defa basımı yapılan Kızıl Yayla isimli romanı ve yazarın geniş bir biyografisi yer almaktadır. Eserlerinde Anadolu insanının hayatını, gelenek, örf ve âdetlerini, kendi bilgi ve görgüsüyle harmanlayan yazar, dönemine farklı bir pencereden ışık tutmaktadır. Yazar; Kızıl Yayla`da Silleli Surûrî`nin sevdasını, Defîne`de Kamer Kalfa`yla II. Mahmut dönemini, Köy Hekîmi`nde ise Çakır Ahmet Efe`nin hâl-i pür-melalini okuyucularına anlatırken kısmen edebî kaygılardan uzak ama bir o kadar da samimidir.