Friedrich Nietzsche’nin Ecce Homo adlı bu kitabı, otobiyografik eserler geleneğinden farklı, sıra dışı bir metindir. Aynı zamanda onun düşünsel serüvenini tamamlayıcı bir niteliktedir.
Nietzsche, Ecce Homo’yu yazarken henüz kırk dört yaşındadır ve akıl hastalığı da ilerlemiştir. Bu dönemde yeni bir yazma biçimine duyduğu ihtiyaç onu bir yabancılaşma deneyimi arayışına yönlendirir. Bu arayış Ecce Homo’da yüksek bir sanatsal ifade bilincine sahip, dizginlenmemiş, çelişkilere açık ve radikal bir alaycılık tonu taşıyan bir üslup olarak karşımıza çıkar. Böylece, Avrupa kültürünün o dönem içinde bulunduğu
Tükendi
Gelince Haber VerFriedrich Nietzsche’nin Ecce Homo adlı bu kitabı, otobiyografik eserler geleneğinden farklı, sıra dışı bir metindir. Aynı zamanda onun düşünsel serüvenini tamamlayıcı bir niteliktedir.
Nietzsche, Ecce Homo’yu yazarken henüz kırk dört yaşındadır ve akıl hastalığı da ilerlemiştir. Bu dönemde yeni bir yazma biçimine duyduğu ihtiyaç onu bir yabancılaşma deneyimi arayışına yönlendirir. Bu arayış Ecce Homo’da yüksek bir sanatsal ifade bilincine sahip, dizginlenmemiş, çelişkilere açık ve radikal bir alaycılık tonu taşıyan bir üslup olarak karşımıza çıkar. Böylece, Avrupa kültürünün o dönem içinde bulunduğu kriz, Nietzsche’nin otobiyografik hesaplaşmasında kendi kişisel bunalımı haline dönüşür.
Nietzsche’nin en büyük sanatsal yaratısı ‘kendi’dir ve otobiyografik bir metin olarak Ecce Homo, 20. Yüzyılın düşünsel akımlarını etkilemiş olan en tanınmış temel eserlerden biridir.