"Ruşen Hakkı deyince, yaşadığı şehirde sokaklara adı verilen Kocaelili bir şair gelir akla. Gazeteciydi o, şairdi, yazardı... Onun kaleminde insanların bin bir hali vardı. Çünkü o sadece bir şair değil, aynı zamanda edebiyatın birçok türünde ürün verendi. Daha 1970’li yıllardan başlayarak işçi kenti kimliği oluşan Kocaeli’nin kent kültürünü, emekçi kesimlerin dirençlerini, umutlarını, sevdalarını irdeleyen şiir, günce, öykü ve romanlarında; insanı arayan, insanı araştıran bir yazardı. Edebiyatın asıl amacı da bu değil mi, zaten. Ruşen Hakkı şairdi ama o ne şiire sığdı, ne öyküye ne romana. Tarihe not düşer gibi k
Tükendi
Gelince Haber Ver"Ruşen Hakkı deyince, yaşadığı şehirde sokaklara adı verilen Kocaelili bir şair gelir akla. Gazeteciydi o, şairdi, yazardı... Onun kaleminde insanların bin bir hali vardı. Çünkü o sadece bir şair değil, aynı zamanda edebiyatın birçok türünde ürün verendi. Daha 1970’li yıllardan başlayarak işçi kenti kimliği oluşan Kocaeli’nin kent kültürünü, emekçi kesimlerin dirençlerini, umutlarını, sevdalarını irdeleyen şiir, günce, öykü ve romanlarında; insanı arayan, insanı araştıran bir yazardı. Edebiyatın asıl amacı da bu değil mi, zaten. Ruşen Hakkı şairdi ama o ne şiire sığdı, ne öyküye ne romana. Tarihe not düşer gibi kaleme alınan günceleri vardı. O, neredeyse edebiyatın her alanında at koşturandı."
Aynı zamanda gazeteciydi ama köşesini çoğunlukla ya edebi bir tür olan güncelerine ya da değişik yazarların yayınlanan yeni edebi ürünlerine ayırırdı.