Bugün maddi olarak tanımlanan, ve bu tanımdan dolayı bilim temelli çalışmalara konu olan varlıklar artık, kuantumun ışığında belirsizleşmişlerdir. Belirsizlik her yerdedir. Belirsizlik yaşamın temelidir ve bu temel, geçmişin insan modelinde korku üretmekteydi. Ancak yeni insan, yeni dönemin kapısındadır ve bu yeni insan, belirsizlikten korkmayacak, bir "ev" belirlemeyecektir. Bu yeni insana çeyrek kalan dönemde, bu çalışmada magazin kültürü anlatılacak, bu kültürün ürettiği yeni algı tipine değinilecek ve eski magazinleşmenin krizler üzerindeki etkisi incelenerek yaşanılan döneme ışık tutulacaktır. Anlatılacak olan "m
Tükendi
Gelince Haber VerBugün maddi olarak tanımlanan, ve bu tanımdan dolayı bilim temelli çalışmalara konu olan varlıklar artık, kuantumun ışığında belirsizleşmişlerdir. Belirsizlik her yerdedir. Belirsizlik yaşamın temelidir ve bu temel, geçmişin insan modelinde korku üretmekteydi. Ancak yeni insan, yeni dönemin kapısındadır ve bu yeni insan, belirsizlikten korkmayacak, bir "ev" belirlemeyecektir. Bu yeni insana çeyrek kalan dönemde, bu çalışmada magazin kültürü anlatılacak, bu kültürün ürettiği yeni algı tipine değinilecek ve eski magazinleşmenin krizler üzerindeki etkisi incelenerek yaşanılan döneme ışık tutulacaktır. Anlatılacak olan "manevi göç❞, maddi nedenlerden kaynaklanan kaotik ve postmodern gerçekliklerin bilince yansımasının genel tarifidir.
Bu yazında tarihsel haber incelemeleri sonucunda görüldüğü üzere magazin iletilerinin bir kanal içerisinde toplanması tarihin bir noktasında yaşanmıştır ve artık bu bir nostaljidir. Bilinçlerin topyekün magazinleşmesi ve hiçbir şeyin ciddiyet içerisinde algılanamaması durumu kriz zamanlarında görülen bir savunma mekanizmasıdır. Yakın basın tarihi üzerinden ekonomik krizlerle magazin basını arasındaki ilişkiyi inceleyen bu çalışma, bugünün Türkiyesi`nde olan biten ekonomik kargaşaya ve yanlış politikalara da Işık tutarken "magazinleşme” olgusunun artık hemen tüm medya iletilerini nasıl da kendi içerisinde kapanarak emdiğini göstermektedir. Özneler, magazinleşen bir kültür içerisinde göçmendirler. Artık hiçkimse yerli değildir, ne yer kalmıştır ne de yeri belirleyen bir im. Travmatik ve melankolik öznelerin kapitalizmden aldıkları çeşitli yaralar, onları nevrotik birer tüketiciye dönüştürürken tüm algı biçimlerini magazinselliğin içerisinde eriten bir bilince sürüklemiştir. Kapitalizmin bu yeni aşamalarında herkes göçmendir ve bu bilinç şekli, bu çalışmada "manevi göç❞ olarak isimlendirilmektedir. Artık bir magazin haberciliğinden söz edilemeyecek noktaya doğru evrimin nedeni, belki de haber denilen olgunun, yaşamın gayri ciddi kurulumu bağlamında eriyip gitmesidir. Artık haberin kendisi doğrudan bir magazinsel şölendir.