XVI. yüzyıl Osmanlı ulemasından Hamza b. Turgut Aydınî (ö. 981/1574), Hatîb el-Kazvînî’nin (ö. 739/1338) belagatla ilgili Telhîsü’l-miftâh adlı eserini önce el Mesâlik fî’l-me?ânî ve’l-beyân adıyla ihtisar etmiş, daha sonra da bu muhtasar metni el Hevâdî fî şerhi’l-Mesâlik adıyla şerhetmiştir. Türkiye kütüphanelerinde 200’e yakın yazma nüshası bulunan metin ve şerh, klasik Osmanlı medreselerinde çok rağbet görmüş ve müfredata girmiştir.
Klasik belagat literatürüne Osmanlı döneminde yapılmış önemli katkılarından biri olan ve
Tükendi
Gelince Haber VerXVI. yüzyıl Osmanlı ulemasından Hamza b. Turgut Aydınî (ö. 981/1574), Hatîb el-Kazvînî’nin (ö. 739/1338) belagatla ilgili Telhîsü’l-miftâh adlı eserini önce el Mesâlik fî’l-meʿânî ve’l-beyân adıyla ihtisar etmiş, daha sonra da bu muhtasar metni el Hevâdî fî şerhi’l-Mesâlik adıyla şerhetmiştir. Türkiye kütüphanelerinde 200’e yakın yazma nüshası bulunan metin ve şerh, klasik Osmanlı medreselerinde çok rağbet görmüş ve müfredata girmiştir.
Klasik belagat literatürüne Osmanlı döneminde yapılmış önemli katkılarından biri olan ve daha önce Ali Bulut tarafından tahkik edilerek iki defa basılmış olan el Hevâdî, İSAM tahkik usulüne göre yeniden gözden geçirilip düzenlenerek tekrar yayımlanmıştır. el Hevâdî’nin bu neşrinde önceki baskılarından farklı olarak, 100’den fazla nüshası tekrar incelenmiş ve tahkikte bu nüshaların kıymetli olanlarından faydalanılmış, ayrıca müellifin minhüvât notlarıyla nüsha kenarlarındaki bazı önemli açıklamalar ilave edilmiştir. Ayrıca eser bir şerh çalışması olduğundan şerhe konu olan el Mesâlik adlı metne şerhin üstünde ayrı bir bölümde yer verilerek metin-şerh birlikteliği sağlanmıştır.