Endülüs`te Felsefe, Din ve Siyaset İlişkisi kitabında Mustafa Yıldız, felsefenin ve dinin birbirine karşı konumlarını siyasal hayat bağlamında tartışmaya açıyor. Kitapta; Endülüs’te şekillenen felsefe geleneğinde özellikle *Din ile felsefe arasındaki çatışmanın kaynağı nedir? Dini hükümlere göre biçimlenen bir siyasal sistem içerisinde bilim ve felsefenin yeri nedir? Din felsefeyi etkiler mi, felsefe dini bilgileri sağlam bir kaynak olarak alır mı? Dinde anlamın belirlenmesi neye göre olur? Dini bilgiler ile felsefede/bilimde ortaya konulan hakikatler çeliştiği zaman ne yapılmalıdır? Yönetim mekanizmasında din bilginlerinin mi, yoksa filozofların mı bulunması uygundur?* gibi sorulara cevap aranmaya çalışılmıştır. Hiç şüphe yok ki, fe
Tükendi
Gelince Haber VerEndülüs`te Felsefe, Din ve Siyaset İlişkisi kitabında Mustafa Yıldız, felsefenin ve dinin birbirine karşı konumlarını siyasal hayat bağlamında tartışmaya açıyor. Kitapta; Endülüs’te şekillenen felsefe geleneğinde özellikle “Din ile felsefe arasındaki çatışmanın kaynağı nedir? Dini hükümlere göre biçimlenen bir siyasal sistem içerisinde bilim ve felsefenin yeri nedir? Din felsefeyi etkiler mi, felsefe dini bilgileri sağlam bir kaynak olarak alır mı? Dinde anlamın belirlenmesi neye göre olur? Dini bilgiler ile felsefede/bilimde ortaya konulan hakikatler çeliştiği zaman ne yapılmalıdır? Yönetim mekanizmasında din bilginlerinin mi, yoksa filozofların mı bulunması uygundur?” gibi sorulara cevap aranmaya çalışılmıştır. Hiç şüphe yok ki, felsefe ile din arasındaki çatışma kadar bunlar arasındaki bağların ve benzerliklerin de gösterilmesi büyük önem arz eder. İslam dünyasında bugün bile çok ciddi tartışmalara sebep olan din, felsefe ve siyaset arasındaki ilişkiler Endülüs’ün birbiri ardı sıra gelen üç filozofunun; İbn Bacce, İbn Tufeyl ve İbn Rüşd’ün görüşleri çerçevesinde incelenmiştir.