İnsan, en basit aletlerden içten yanmalı motorlara, hatta nükleer reaktörlere dek muazzam bir çeşitliliği olan yapay nesne ve sistemlerle, beden dışı enerjiyi ve zekâsının gücünü sistematik olarak kullanabilen tek tür oldu. Tarihin akışı içinde insan, kendi varoluşu için enerji çeşitlerine gün geçtikçe daha fazla güvenmeye başladı. Enerji kaynağı olarak fosil yakıtlara geçilmesi; tarım, endüstri, silahlanma, ulaşım, iletişim, ekonomi, siyaset, kentleşme, çevre ve gündelik hayat gibi pek çok unsuru etkiledi ve dönüştürdü. Vaclav Smil, bu çığır açan &cce
Tükendi
Gelince Haber Verİnsan, en basit aletlerden içten yanmalı motorlara, hatta nükleer reaktörlere dek muazzam bir çeşitliliği olan yapay nesne ve sistemlerle, beden dışı enerjiyi ve zekâsının gücünü sistematik olarak kullanabilen tek tür oldu. Tarihin akışı içinde insan, kendi varoluşu için enerji çeşitlerine gün geçtikçe daha fazla güvenmeye başladı. Enerji kaynağı olarak fosil yakıtlara geçilmesi; tarım, endüstri, silahlanma, ulaşım, iletişim, ekonomi, siyaset, kentleşme, çevre ve gündelik hayat gibi pek çok unsuru etkiledi ve dönüştürdü. Vaclav Smil, bu çığır açan çalışmasında, tarım öncesi toplayıcıların pratiklerinden fosil yakıtlara bağımlı ve iklim değişikliğinin etkisindeki bugünkü yaşantımıza kadar, tarih boyunca enerji ile insanların ilişkisine dair kapsamlı yanıtlar sunuyor. 1994’te yayımlanan ilk edisyonu baştan sona elden geçiren Smil, Enerji ve Medeniyet adını alan bu genişletilmiş baskıda, insanlık tarihi boyunca enerjinin evrelerini panoramik ve disiplinlerarası bir bakış açısıyla ele alıyor. Kitap, enerji üreten canlı ve cansız her kaynağı teker teker incelerken, bunların tarihin hangi aşamasında nasıl ortaya çıktığını ve neleri dönüştürdüğünü, kimi zaman dönemin tanıklarından alıntılarla, kimi zaman da Smil’in çarpıcı tespitleri eşliğinde okura sunuyor. Enerji ve Medeniyet, Ebru Kılıç’ın nitelikli çevirisiyle ilk kez Türkçede yayımlanıyor.