Michael Albert’in Noam Chomsky ile yaptığı bu uzun söyleşi entelektüellerin sorumluluğu üzerine bir tartışma ile başlıyor. Buradan hareketle sosyal bilimlerin ve kültürel kurumların işlevi, ABD’de ve dünyadaki sol hareketlerin başarıları ve başarısızlıkları, aktivist bir etiğin ve özgürlükçü bir muhalif örgütlenmenin nasıl olması gerektiği gibi bir çok konu ele alınıyor. Söyleşi tarzı zaman zaman okuyucuda burada ele alınan her konunun aslında çok daha etraflıca tartışılmaya ihtiyacı olduğu duygusu uyandırıyor. Aklımızdaki sorulara hazır cevaplar bulmak her zaman rahat bir iştir, ancak düşünmek, bir bakış ve kavrayış geliştirmek, b
Tükendi
Gelince Haber VerMichael Albert’in Noam Chomsky ile yaptığı bu uzun söyleşi entelektüellerin sorumluluğu üzerine bir tartışma ile başlıyor. Buradan hareketle sosyal bilimlerin ve kültürel kurumların işlevi, ABD’de ve dünyadaki sol hareketlerin başarıları ve başarısızlıkları, aktivist bir etiğin ve özgürlükçü bir muhalif örgütlenmenin nasıl olması gerektiği gibi bir çok konu ele alınıyor. Söyleşi tarzı zaman zaman okuyucuda burada ele alınan her konunun aslında çok daha etraflıca tartışılmaya ihtiyacı olduğu duygusu uyandırıyor. Aklımızdaki sorulara hazır cevaplar bulmak her zaman rahat bir iştir, ancak düşünmek, bir bakış ve kavrayış geliştirmek, bunları tartışmaya açmak, sonuçta bir uzlaşmaya ya da ortak paydaya varmak entelektüel ve aktivist bir etiğin temel öğesi olmalıdır. Bu bakış, söyleşinin özünü oluşturuyor.