Türkiye’de moda çalışan akademisyen sayısı azımsanmayacak rakamlara ulaştı. Ancak, ne yazık ki, gelişmeleri tarihselleştirip birer Türkiye vakası olarak etiketleyen çalışmalar pek çıkmıyor, böylece yerel özgünlüğü tanımlamaya gerekli önem verilmiyor, ya da cesaret edilemiyor. Moda ve giyim, ‘popüler’in sınırlarına sıkıştırılmaya çalışıyor, oysa toplumsal, siyasi ve ekonomik göstergeleriyle yerel kültürün en önemli unsurlarından biri de giyim tercihleri ve bu tercihlerin aslında kimi zaman göstergeleri tarafından biçimlendirilmesi, ya da giyim modası üreticilerinin ülkenin gündemiyle etkileşimi&hel
Tükendi
Gelince Haber VerTürkiye’de moda çalışan akademisyen sayısı azımsanmayacak rakamlara ulaştı. Ancak, ne yazık ki, gelişmeleri tarihselleştirip birer Türkiye vakası olarak etiketleyen çalışmalar pek çıkmıyor, böylece yerel özgünlüğü tanımlamaya gerekli önem verilmiyor, ya da cesaret edilemiyor. Moda ve giyim, ‘popüler’in sınırlarına sıkıştırılmaya çalışıyor, oysa toplumsal, siyasi ve ekonomik göstergeleriyle yerel kültürün en önemli unsurlarından biri de giyim tercihleri ve bu tercihlerin aslında kimi zaman göstergeleri tarafından biçimlendirilmesi, ya da giyim modası üreticilerinin ülkenin gündemiyle etkileşimi…
Dilek Himam, hem de 1960’lar ve 1970’ler gibi kritik dönüşüm zamanlarına özellikle odaklandığı çalışmasında, kıymetli görsellerle hem Türkiye’deki moda hareketlerine, hem de, dolayısıyla, siyasal, ekonomik ve sosyolojik değişimlerin moda üzerindeki etkilerine ışık tutuyor ve biz, etkileyici bir öncü çalışmayla buluşuyoruz. Gülce Başer