Menü
Hesabım
Sepetim

Eski İstanbul`da Hovardalık

Üretici Liste Fiyat
191,00
114,60
Yorum Yap
Listeye Ekle
Öne Çıkan Bilgiler

Ahmet Rasim, 1864’te İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Daha dünyaya gelmeden babası tarafından terkedilmiştir. Annesi Nevbahar Hanım bakımını tek başına üstlenmiştir. 1875 yılında ilk kez edebiyatla tanışmıştır. Hayatını memur olarak değil yazar olarak sürdürmek istemiş ve emin adımlarla bu yolda yürümüştür. 50 yılı aşkın bir edebi hayatı olmuştur. Edebiyatımıza çeşitli türde eserler kazandırmıştır. Devrinin dil özelliklerini, İstanbul’un adetlerini, yaşayış şekillerini ve kültürel birçok unsuru eğlenceli bir sohbet üslubuyla eserlerine yansıtmıştır. Bu eserinde İstanbul’un yozlaşmış ahlaki değerlerini mizahi ve eğlenceli bir üsl

Eski İstanbul`da Hovardalık Hakkında Bilgiler
Türü : Anı - Mektup - Günlük
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 223
ISBN : 9786254195297
Basım Yılı : 2022
Kağıt Tipi : 2. Hamur

Tükendi

Gelince Haber Ver

Ahmet Rasim, 1864’te İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Daha dünyaya gelmeden babası tarafından terkedilmiştir. Annesi Nevbahar Hanım bakımını tek başına üstlenmiştir. 1875 yılında ilk kez edebiyatla tanışmıştır. Hayatını memur olarak değil yazar olarak sürdürmek istemiş ve emin adımlarla bu yolda yürümüştür. 50 yılı aşkın bir edebi hayatı olmuştur. Edebiyatımıza çeşitli türde eserler kazandırmıştır. Devrinin dil özelliklerini, İstanbul’un adetlerini, yaşayış şekillerini ve kültürel birçok unsuru eğlenceli bir sohbet üslubuyla eserlerine yansıtmıştır. Bu eserinde İstanbul’un yozlaşmış ahlaki değerlerini mizahi ve eğlenceli bir üslupla okuyucularına sunar. Zamparalık, fuhuş, genç erkeklerin yetiştirilme tarzı, namusun yalnızca kadın üzerinden tanımlanması gibi birçok konuya değinmiştir. “Bilhassa İslâm içtimai terbiyesini zedeledi. Ondan sonra tevali eden şenaatleriyle ne mal olduğu anlaşıldı. İtikadımca Fuhş-ı cedid’e (Yeni fuhuş) şehrin her tarafında birer, ikişer zemin hazırlandı. Umumi harp onu seferber haline koydu. Bu büyük hercümerç esnasında idi ki Avrupa’dan telakki ettiğimiz her nazariye, her prensip gibi emancipation nazariyesi de İslâm’ın içtimai terbiye kaidelerini kapatarak aile rabıtaları, hürmetleri, takayyütleri gevşedi. Zaruret, sefalet, açlık, kimsesizlik dertleri şiddet peyda ettikçe bu dert, dört tarafa saldırdı. Birkaç sene içinde bir “görenek” olup kaldı!..”

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.