Evaren önce aydınlıktı. Sonra kadim gecelerden birinde, binlerce kanat tarafından örtüldü Ay. Devirler çalkantılı geçti bu olaydan sonra. İlk olarak haset vakti geldi, onu da ancak hanlarda söylenen şarkılarda duyabileceğiniz fitne çağı izledi. Yaşanmakta olanlar önce şarkılara, sonra efsanelere, en sonunda ise yalnızca çocuk masallarına konu oldular ve şimdilerdeyse tamamen unutulup gittiler.
Ne oldu ne bitti bilinmez! Lâkin karanlığa yenildi Evaren; fısıltıla
Tükendi
Gelince Haber VerEvaren önce aydınlıktı. Sonra kadim gecelerden birinde, binlerce kanat tarafından örtüldü Ay. Devirler çalkantılı geçti bu olaydan sonra. İlk olarak haset vakti geldi, onu da ancak hanlarda söylenen şarkılarda duyabileceğiniz fitne çağı izledi. Yaşanmakta olanlar önce şarkılara, sonra efsanelere, en sonunda ise yalnızca çocuk masallarına konu oldular ve şimdilerdeyse tamamen unutulup gittiler.
Ne oldu ne bitti bilinmez! Lâkin karanlığa yenildi Evaren; fısıltıları dinmeyen iblislerin bilhassa yetişkinlerin uykusunu kaçırdığı o karanlığa. Ama içinde ateş olanlar da vardı. Gölgelere ışık tutarlardı onlar: Kâh Şövalyeler kâh isimleri unutulmuş olanlar. Bunlardan kimileri Onerysa topraklarında hayat buldular; kimileriyse kaybettiği ışığı aramaya koyuldular. Bu kişiler bir araya gelebilseydi eğer, elbet dağılırdı bütün gölgeler. Ve sonunda, Kadimlerin korktuğu gün çattı: Gökyüzü kızıla boyandı ve O kişinin yolculuğu başladı.
Yemin Bozanlar’da büyülerin ve çeliğin çarpıştığı bir dünyaya ilk adımlarımızı atıyoruz. Bir parçası olacağımız bu yolculukta bizlere ateşe hükmedenler, genç şövalyeler ve zaman içinde isimleri büyük önem kazanacak olan pek çok kişi eşlik edecek.
“Hemen yıldızlara ulaşmaya çalışma, görmekte olduğun sonsuzluğu kavra. Sonrasında ise rüzgârı bulacaksın.”