Bu kitapta; Evliya Çelebi’nin XVII. yüzyılın yaklaşık 50 senelik bir kısmında çok geniş bir alanı gözlemleyip kayda geçirmesi suretiyle oluşturduğu Seyahatname adlı eserinde, Bektaşiliğin ve Kızılbaşlığın seyri ele alınmıştır. Bu dönemdeki Osmanlı Devleti-Bektaşi tarikatı ve Osmanlı Devleti-Safevi Devleti ilişkileri irdelenerek bu ilişkilerin Evliya Çelebi’nin söylemlerine ne şekilde etki ettiği ortaya konulmuştur. Bektaşilikle ilgili yazılı kaynakların oldukça az olduğu bir dönemde Evliya Çelebi Seyahatnamesi sayesinde 194 adet Bektaşi tekke, türbe ve ziyaretgâhının varlığı gün yüzüne çıkarılmış ay
Tükendi
Gelince Haber VerBu kitapta; Evliya Çelebi’nin XVII. yüzyılın yaklaşık 50 senelik bir kısmında çok geniş bir alanı gözlemleyip kayda geçirmesi suretiyle oluşturduğu Seyahatname adlı eserinde, Bektaşiliğin ve Kızılbaşlığın seyri ele alınmıştır. Bu dönemdeki Osmanlı Devleti-Bektaşi tarikatı ve Osmanlı Devleti-Safevi Devleti ilişkileri irdelenerek bu ilişkilerin Evliya Çelebi’nin söylemlerine ne şekilde etki ettiği ortaya konulmuştur. Bektaşilikle ilgili yazılı kaynakların oldukça az olduğu bir dönemde Evliya Çelebi Seyahatnamesi sayesinde 194 adet Bektaşi tekke, türbe ve ziyaretgâhının varlığı gün yüzüne çıkarılmış ayrıca Bektaşi dervişlerinin günlük yaşamlarından dini görüşlerine, geçim kaynaklarından görünüşlerine kadar birçok alanda detaylar paylaşılmıştır. Ayrıca sözü edilen 194 adet tekke, türbe ve ziyaretgâhın günümüzdeki durumları da gün yüzüne çıkarılmıştır. Evliya Çelebi’nin, Bektaşiler hakkında oldukça olumlu cümleler sarf ederken çalışmamızın bir diğer unsuru olan Kızılbaşlar hakkında son derece olumsuz ifadelere yer verdiği görülmüş ve bunun nedenlerine değinilmiştir. Ayrıca Seyahatname marifetiyle Kızılbaşların yerleştiği alanlara, görünüşlerine, yaşam biçimlerine, inançlarına; Evliya Çelebi’nin Kızılbaşlar hakkındaki düşüncelerine ve Kızılbaşların İslam halifeleri hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir.